...
kim derdi ki dönüp dolaþýp yine seni seveceðimi
hangi falcý bu kehanette bulunabilirdi
ve hangi papatyaya inanýrdým
ellerin sevgilim uzak bir ülkenin dikenli telleri
parmaklarýn çýkmaz sokaklarýn levhalarýný gösteren zehirli oklar gibiydi
her gece baþka hastanelerin morglarýnda uyurdum
annem örterdi üzerimi, bebekliðimden kalma el örgüsü bir battaniyeyle
öperdi alnýmdan
kýrka çýkardý ateþim
ve kýrklanýrdý yokluðun ve sayýsýzca beni terk ediþin
bazý geceler yaðmur yaðardý
ve yine küçüklüðümdeki gibi korkardým gök gürledikçe
sanýrdým ardarda flaþlar patlardý
ve kýzardý gökyüzü bize
sabaha þifonyerin üzerinde mutsuz pozlarým
ve gözyaþý kokan mendiller
ne masanýn altý kabul ederdi ürkekliðimi
ne yorganýn altý
sýðýnýrdým o buz þatosu kalbine
orada bembeyaz bulutlar vardý bir de beni sarýp sarmalayan
buz saçaðý kirpiklerin
aþk yandýðýn kadar üþümekti sevgilim
bana sýcak bir þeyler söyle
çözülsün kederim
ne kadar büyüsem de binlerce kez dolanýyor belime sabahlýðýmýn ipi
bilmem sýðmak için esmer ellerine
daha kaç beden küçülebilirim
bir gülüþ ýsmarla kendine kimsesiz bir çocuðun yüzünde açan anne resimli
veya babasý seferden dönen bir kýzýn liman sevinci
bir çay ýsmarla rotasýz bir gemide
buluþsun dudaðýmýz ayný cam kenarýnda
sen bir rüyadan düþmek nedir bilir misin
öyle düþerdim vurulunca umarsýz bir bakýþýna
baþka ülkelerde açardým gözlerimi çünkü yoktu bildiðim bir adresin
ve yaralanýnca insan kolay ölmüyor
belki de kýrmýzý gelincikler rengini kandan alýyor
belki Venedik gözyaþý havuzudur
belki Paris bu yüzden hep serin ve yaðmurludur
ben uzaklarý ellerimden tanýyorum
gondollarý leðende yüzdürürken annem sesli romanlar okurdu
oyalanmam için
ve baðlanmam için hayata
eteklerini düzeltirdim tarlatanlý kadýnlarýn
....ve ceketlerinin önünü iliklerdim adamlarýn
babamýn yüzü düþerdi sonra
buz tutardý parmaklarým kuyu suyunda
toplayamazdým yüzünü
aðlardým
bana bir þey söyle hadi
öyle bir þey söyle ki
göz çukurlarýmdan süzülen saðanaktan daha sýcak olsun
-affetmem için seni-
soulmate