/ mesela ben bir beden düþük kurban gitsem
keman yerine saçlarýndan çalarlar vaazi politikanýn
ayrýca bir adýn olmalý, gece olunca dökülmek için
acemi bir ilham olup dokunaklý bozkýr asfaltý çiziyorsun/
geriye ve aþaðýya doðru çekiþtirirken
sýk sýk gülmeni ataçladýðým yer marmaraya
savurarak rüzgarlý dolgun yaðmur taneleri fýrlatanlar var
suçum mucur sevmemek
buluttan valslere de gerek yok
it(hal) edilinciye kadar güzel de þu yabanilik
gözlerim kayýða biniyor
sen çok yavaþ kapanýyorsun
yüzün ürkütücü bir boþluðun altýndaki bez
kefenine tapan japon iþi fuzuli
ay ay iliþiyor
en eski baský olmak vardý avuçlarýnda
dargýn çocuk düellolarýnda babalar dönmedolap
karalar baðlayamýyorum
damanýn eksik taþý yerine cebimdeki son kuruþ
öpüp alnýndan uyuyasým var dibinde
silahý iki çift göz
bayrahmanlarda kendime armaðaným
cesedimin en diri sivilcesi
peþinen ödeyeceksin kurumuþ nehrin bedelini
manzara seçerim, karþýmda çan eðrisinden þehri kurabiye
þu aptallar birbirleri için ne þairler
biri gider biri gelir sivrisinek tesellisi olur mürebbiye
en güzel sözleri söyledikleri insanlarýn ardýný nefret bekler
iki çift söz etmeye gitmiþtik
eþkiya eþkiya konuþurken vurmuþlar seni
hiçbir sebebi olmadan da
bu malkovich için
bu malkoçoðlu
bu da mayakovski
þimdi hiçbirini ayýrmýyorum
/bunlarý bir gün þarký yapacaðým kendime, balý da benim arýsý da/