....
I
çocukluðum babamýn kanatlarýyla lunaparklarda geçti
þimdi ben hiçbir adamý sevemiyorsam
ya kanatlarýný kullanmaya minnet etmedikleri
ya da yüzlerine atlý karýncalar, salýncaklar kurulmadýðý için
oysa asfaltlanmýþ sokaklar kadar þýktýlar
akþamlarý yazlýk sinemaya giderdik
hani siyah smokininine bir kaç yýldýz takmýþ
ay kokusu sürünmüþ akþamlar
güya film izlerdik
ben babamý seyre dalardým
gülüþü usta elinden çýkmýþ portreler gibiydi
hala kalbimin bütün odalarýnda resimleri asýlý
þimdi ben hiç bir adamý sevemiyorsam
aðýzlarýndan tilki uçuran gülücükleri mesul
oysa yalanla kaplanmýþ çikolatalar kadar tatlýydý sözleri
(bir acýyý en iyi ýþýklarý sönmüþ bir ev anlatabilir
gümüþ çatal býçaklarýn parlaklýðý
veya turuncu mum ýþýðý
gelip geçici yahut anlýk avuntularýn korteji gibi þu-havada asýlý duran þarký-
belki gece
her gün birimizin yasýný giyiniyor kim bilebilir
karanlýk yüzü yalancýdýr aynalarýn
ne yazýk
her ev güneþ almýyor)
II
sevgilim
sana gelince, hani sen gidince
ve gelince
hangi kusurunu affedeyim diye -yüzünde anlamlar aradým-
her yaný hatalý resim gibiydin
evet babamdan sonra
... parýltýlý öz geçmiþine raðmen sevilmedin
fakat sandým
kandým
ama sen baþtan aþaðý sui zandýn!
ne ehemmiyeti olabilir artýk soðuk bir kalbin
ama ben ruhuma bunu izah edemem ki
þimdi topla git (alaylý) gözlerini
-ki zaten hiç bakmadýlar-
soulmate