Odamýn her duvarýný simsiyah boyadým.
Siyah perdeler,
siyah bir halý
ve ülkemin geleceði kadar karanlýk bir ayna...
Tüm karanlýk düþüncelerimi içime aldým.
Ve onlarla kararttým hayatýmý.
Kaç cinayetim faili meçhul kalmýþsa,
Cumhur Baþkanlýðý Senfoni Orkestrasý eþliðinde
huzuruma seremoniye çýkacaklar az sonra
ve karanlýklara siniþimi
onlar için çektiðim vicdan azabýndan sanacaklar.
Bu ketum duruþum vicdan azabýndan deðil ki!
Yüreðimde uçuþan kelebeklerin duygusuzluðu dünyamý karartan!
Bu karanlýk duygusuzluklarla çöküyor insan...
Artýk aðýr siklet bir halter gibi kollarým
ve Somali’li bir yoksuldan daha güçsüz.
Onlarý toplamam bu bitik halimden yararlanarak,
benimle bir an önce hesaplarýný görsünler diye...
Ey, yoldan çýkmýþ aþklarýn ilahý,
ruhumun direncini kýr artýk!
Uyumak istemiyorum ben,
sadece ölmek istiyorum!...