Sen daha köþe baþýndaydýn
Çocukluðundan geliyordun
Bense
Bir büyümenin eþiðinden dönüyordum Maiçoc!
Kasabanýn yara toplayýcýsý baktýðýnda gözlerimize
Biz göðün maviliðini saðýyorduk yaralarýmýza
Hangi yaranýn ucundan tutsak
Mavi kanýyordu
Ve hangi yaranýn kabuðunu kaldýrsak
Kýzýl bir gonca gibi gülümsüyordu bize
Dilimizden düþen canhýraþ dolu her sözcüðü
Þiir sanýyordu Edebiyat-ý Cedideciler
Biz fiilleri gözaltýna alýnmýþ
Gizli özne muamelesi görüyorduk
Ayraç konulmuþ her kitabýn arasýnda sessizce
Sessizlik en büyük çok sesliliktir bazen
Bunu en iyi bilenlerdeniz biz
Deðil mi Maiçoc?
Dün gece oturdum yataðýmda öylece
Her gün
Kinini özenle bileyen insancýklarý düþündüm
Ve daha büyük bir hýrsla
Sevdamý bileyledim ben de!
Elleri kelepçelenmiþ
Gözleri baðlanmýþlarýn ülkesinde
Özgürlüðün saçlarýný okþadým aþkla
Sonra yýldýzlarý düþündüm
Her gece karanlýða inat
Yanýp sönen o muhteþem güzellikleri…
Hiç söylemiþ miydim sana?
Senin gözlerin de týpký yýldýzlar gibi
Karanlýða inat ýþýldýyorlar daima
Sessizliðin sesini duyuyor musun?
Kapat gözlerini ve dinle!
En büyük devrim sessizce olandýr Maiçoc!
12:30/03.07.2015