MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

HAYDARPAŞA GAR OTELİ 8
Oğuz Can Hayali

HAYDARPAŞA GAR OTELİ 8


Ýkinci Kat
Ýkinci Bölüm

Hiç sordunmu Gözlerine;
"- Neyi, nasýl görürüz?" diye.
Beyin denen Pelteye yansýyan Gölge,
gerçek sanýlan Hayel-Belde
Kafanda mý,
hiç sýrdun mu,
sordun mu?

Hiç sordunmu Göz Yuvara;
"- Onca Yaþam, bunca Hatýra
Yýllar boyu
Kalbur-deþik bir Belleðe nasýl sýðar?"
Hiç sordun mu,
sordun mu?

Hiç Sordunmu ona;
"- Doðumdan-Ölüme deðin,
nasýl katlanýyor sana?
Benmiyim senin Beyin,
Beyinmi senin Beyin?"
Hiç sordun mu,
sordun mu?

Hiç sordunmu;
"-Yakýt yenilemeden,
durmadan-dinlenmeden
bu çabalama niye? diye
Kalbine
hiç sordun mu,
sordun mu?

Hiç sordunmu kendine;
"- Kimsin,
nerden geldin-nere gidersin,
ne kadar daha,
Yaþama?"
Hiç sordun mu,
sordun mu?
diye sayýklarken dalmýþým.
Kendimi þöyle bir
Masal Dünyasýna salmýþým.

"Bir Varmýþ" la baþlayan Evvelin bir Zamanýnda
Makinist Hidayet
-Gerçek yada Rivayet-
Yeðeni Ali’nin Kimliði ile
Hatice’yi
Devlet Demiryollarýna Ýþe sokmuþ.

Ali,
Abisinin Oðlu,
Ablasýnýn Kýzý Dürüye’yi
-oda Yeðeni-
sevip rýzasýyla kaçýrýnca
-Filimlerdeki gibi-
Ailede kýyamet kopmuþ;
"- Peki,
Ali’ye ne olmuþ?"

Ali
-kýyafet deðiþtirmiþ Hatice yani-
iyi çalýþýr, çalýþkandýr,
Ýþi keresinde yapar, zeki ve marifetli,
Eli çok Hünerli
kendini çabuk sevdirir.
Kadýnsal iç Duyarlýlýðýyla Erkek gibidir.
Ne Yalan söyler,
-Kimlik ve Cinsiyet deðiþikliðnden baþka-
nede kimseden Sözünü sakýnýr.
Ele vermez Makinist Hidayet’i, sadýktýr;
"- Ben Yeðeni Ali’yim!" der,
Yalan söyler,
aþýktýr bu Adama.
Hidayet’te onu için-için sever,
sýrýl-sýklam aþýktýr.

Ama,
ne Zaman
Yerköy üzerinden
-Yozgat’a uðramadan-
Kayseri’ye geçseler,
Hatice’nin Karný aðrýr, Midesi bulanýr, Baþý döner
Yerköy Ýstasyonunda,
ya;
"- Bana Müsade." der
gider Dinlenme Vagonuna,
yada Yere çöker,
saklanýr.

Makinist Hidayet deþmez bu Yarayý
küçültmez Fýkarayý;
"- Ekmek Yediðim Sofrada..." der,
hakimdir Uçkuruna.
Her ne kadar
kýzsada Yozgat’a,
sormaz Hikayesini, Hislerini saklar,
Saygýsý vardýr ona.
Tiren
Yerköy üzerinden
Yozgat’a uðramadan
geçerken Kayseri’ye;
"- Allah kahretsin!" diye
Küfreder

Bir Gün
Ali’den bir Mektup gelir. Dürüye ile Evlenecektir,
Nüfus Kaðýdý gerekir.
Hidayet düþüncelenir.
Hatice, onun Yüzündeki deðiþikliði görünce,
Sebebini arar;
"- Çok düþüncelisin!" diye sorar;
"- Benimle Evlenirmiþin?" olur beklenmedik Cevap,
ekler yinede fakat;
"- Evli deðilsen eðer?"
"- Hayýr ama Bakirede..."
"- Olsun, önemli deðil!"
Çýkarýr Hatice’yi Ýþten Hidayet,
evlenirler nihayet

Bu Evlilikten
bir Kýz Cocuklarý olur,
Doðumda Kan kaybýndan Hatice sizlere Ömür!
Kýz Yetim büyür,
evlenir
ve Hidayet’e bir Kýz Torun verir.

"- Onlar erer Muradýna, biz Çýkalým Kerevetine..." derken
aradan koskocaman bir 35 Yýl geçer.
Bir Sabah erken
Hidayet Dede
Günlük-Güneþlik bir Günde
7 Yaýndaki Torunu Aliye ile
El-Ele
Haydarpaþa Ana garýnýn
-bugünki Ýstanbul Kültür ve Sanayi Fuarý’nýn-
ikinci Kat Merdivenlrini çýkmaktadýr.

Yer; Haydarpaþa Kültür ve Sanayi Fuarý.
Konu; Masal Diyarý.
Bölüm; Aliye’nin Hikayesi.

Burasý
bir Zamanlarýn Ýþçi Yatakhanesi.
Duþlarý, Helalarý, küçük Odalarý, çift Katlý Ranzalarý, Yemek Salonu ve Mutfak...
deðiþmiþlerdir mutlak!
Yukarý kývrýlarak
týrmanan loþ Merdiven Boþluðu;
Üstü kirli-beyaz, yer-yer çatlak, aralarý Sývalý-tozlu.
Duvarýn altý; Yarýsý yeþil Safran Boya,
Tavan Kireç-Badana
-eskisi gibi hala-

Sona
beþ basamak kala
loþ bir Koridorun Ucu doðdu.
-Dýþardaki Aydýnlýða ne oldu?-
Sondan dördüncüde
Koridorun Tavaný ve göründü Lambalar.
Üçüncü Basamakta
karþýlýklý Odalar.
Son ikincide
belirdi geniþ Çerçeveli, Tahta yalýn Kapýlar,
Son Basamak Ele verdi,
Sýrt Duvarý isli-pisli,
Dilim-Dilim gri,
Döküm Kaloriferleri.
Yanýyor burha!
-sanki Kýþ ortasý-
Ya Hidayet terli,
ya sýcak burasý,
yada Mevsim baþkasý?
- Yaz deðilmiydi Dýþarýsý?-

"- Dýrrr..." diye zýylayan bir Zille
Makinist Hidayet kendine geldi.
Koridorun Dibinden birden
Yeri yalayýp gelen
yeþil Dalgacýklar belirdi,
-Köpük Uçlarý sarý idi-
Noktacýklar sivrildikçe-sivrildi,
çalkalanarak çarptý birbirine, kývýlcýmlaþtý,
Sýçradý Tavana, týrmandý heryana,
deðdiði herþeyi Parlak Aydýnlatarak
-Hidayet ve Aliye’yi bile-
Kenarlarý kalýn Konturlu Çizgi Filimleri gibi,
Metal-Yapay bir Elbise giydirdi.
-Yada Hidayet’e öyle geldi-

Renk Þöleni yaklaþtýkça-yaklaþtý,
Ayak Uçlarýna ulaþtý,
Þaþýrdý Hidayet;
"- Dikkat et!" diyerek
Aliye’yi gerisine aldý.

Karþýlýklý-Yanlý açýldý Kapýlar,
cývýl-cývýl Çocuklar dýþarý fýrladýlar,
ardýndanda Masallar;
" Omuzunda Papaðaný,
7 Derya Kaptaný
Denizci Sinbad
Çocuklarý takmýþ peþine
Pupa-Yelken geliyor.
Uzun, önü açýk, Yakasý kalkýk,
kýrmýzý renkli Altýn Ýþlemeli Kaftaný
Yerleri süpürüyor.
Bir Gözü kapalý
Baðcýklarý arkadan baðlý kara bir Kapla,
yarým görüyor.

Bir Çocuk onu Eteðinden çekti.
Durdu, döndü,
Cocuk Elindeki Kalemi uzatarak gülümsedi,
Simbad Çocuða baktý
Bel Kuþaðýndan
eðri Saplý Kamasýyla, Kýrma Tabancasý arasýndan
bir Fotoðraf çýkardý,
imzaladý.
Gülümseyerek Kalem ve Fotoðrafý
Çocuða verdi.
Bilsen Çocuk ne sevindi.

"- Hayret!" diye
þaþýrdý Makinist Hidayet;
"- Dün Akþam okumamýþmýydým bu Masalý Aliye’ye,
iyi uyusun diye,
Rüya görüyorum herhalde?"
"Pamuk Prenses
El-Ele tutuþmuþ 7 Cücesiyle
karþýdan çýka-geldi.
Sinbad,
bir Adým gerileyerek yana çekildi.
Üstü uzun Tüylü geniþ Kenarlý Gemici Þapkasýný Baþýndan çýkardý,
Saygýyla öne eðildi, Þapkasýný Yere yelpazeledi
ve
Pamuk Prensesi selamladý."

Aliye baðýrdý;
"- Merhaba 7 Cüce!"
Çocuklar alkýþladý.
"Biri Somurtkan, biri sevimli,
en uzunu Bilgiç, diðeri saf ve iri,
en Þiþmaný aþýk olaný, en zayýfý daha Çocuk,
en küçüðü akýllý
hepsi beyaz Sakallý,
hepsi Yerden bitme,
Hepsi yeþil-kýrma uzun Küllahlý
ve
hepsinde ayný Elbise."

7 Cüce Aliye’yi selamladý.
3-5 Çocukta Neþeyle bu Guruba katýldý.
"Koridorun öbür Ucundan
gaklayýp-guklayarak
Zümrüt-ü-Anka Kuþu uça geldi.
Baþ, Kanat ve Kuyruk Tüylerindeki Güneþin 7 rengi
deðdiði herþeyi aydýnlattý.
Tavandan yeþil Sarmaþýklar
etrafýnda 1001 renkli Damla-damla dolana
aþþaðý Çiçekler sarktý.
Aðaç Dallar Duvarlarý deldi,
Masal Yeri vahþi bir Orman oluverdi."

"- Rüyanýnda böylesi!"
"- Efendim?" dedi Aliye Dedesine bakarak.
Hidayet Masaldan kurtaramýyorduki kendini;
"- Ben birþey demedim!" oldu Cevap.
"Kýrmýzý Çizmeli Kedi çýkarmýþ Çizmelerini
Eþþek-Köpek-Horoz Üçlüsü Bremen Mýzýkacýlarýna
Yalýn Ayak,
Kedi olarak
eþlik ediyor.
Fareli Köyün Kavalcýsý takmýþ Peþine Çocuklarý
gülerek Dans ediyor."

Aliye’de o yana seyirtti,
Hidayet onu Kolundan çekti,
býraksaydý
belkide Torununu kaybedecekti.
Dev Hagrit’in önünde
Hary Porter, Roy, ve Harmine
Kol-Kola yürüyor.
-Ýlk Filimlerindeki gibi yaþlanmamýþ hepsi-
hala Çocukça gülüyor.

Üç sihirli Sopa;
"- Sim, sala bim!" diye ateþlendi.
Kývýlcýmlarýn Iþýðýnda
Ezop, La Fonten, Grimm Kardeþler ve Nasrettin Hoca
Sahneye geldi.
"Eþþek anrdý Ahýrdan,
Kaplumbaða üzerinde yan-gelip-yatmýþ Tavþan,
Yarýþta Hedefi gözlüyor,
Yaþlý Kurt Ayak Uçlarý Unlu, Dadýlýk ediyor 7 Keçi Yavrusuna,
Karýnca, kararýnca Cýr-Cýr Böceðiyle Þarký söyleyip Dans ediyor,
Aptal Tilki paylaþýyor Peyniri, Kurnaz Karganýn samimiyetine katýk,
Ali Baba Kardeþi Kasým’a veriyor Ekonomi Dersi,
40 Haramiler Alýn Terini keþfetmiþ, Haydut deðiller artýk,
Kýrmýzý Þapkalý Kýz itiyor Tekerlekli Sandlyesini Yalancý Kurdun.
Aðzý kocama, Gözleri büyük, Kulaklarý uzun,
Alis sohpet ediyor Harikalar Diyarýndan çýka-gelmiþ Hayvanlarýyla,
Gülüver, Karýnca Boylu Düþmanlarýyla haþýr-neþir çekiþiyor hala,
Keloðlan, Kör-Dadal-Malkoçoðlu ve Tarkan’la Omuz-Omuza
Reklam Panosu önünde Çocuklara Poz verip Fotoðraf çektiriyor,
Uçan halý üstünde 4 Kiþi geliyor;
Sihirli Lambasýyla Allaaddin,
yanýnda Lambanýn Devi Daðduman,
Mahalla Köpeðim Duman
ve Peter Pan."

"- Daðn!" diye vuran Çan Sesiyle
Karþýlý-yanlý Kapýlar açýldý yine.
Masallar girdi içeri, yerli-yerine
Çocuklar üçüncü Kata seðirtti.
El Sanatlarý, Hüner Atolyelerine gitmeye.

Tahtadan Kol ve Bacaklarý,
Meþin Mentþeli Eklemleri
ve Yalan söyemekten uzamýþ yuvarlak-sivri Burnuyla
Koridorda
sadece
Pinokyo kaldý.
Yalancý Kukla
Hidayet ve Aliy’ye yaklaþtý;
"- Bitti!" dedi;
"- Biten ne?" diye Hidayet usulca fýsýldadý;
"- Masal Diyarý!"
ve
gýcýrdayan Eklemlerinin üzerinde
yalpalayarak döndü arkasýný
son açýk Kapýyý arkasýndan kapayarak
kaybolup-gitti

Her ikiside þimdi
ikinci Katýn eski Ýþçi Yatakhanesi
213 Numaralý Odanýn önünde durdu.
Girdiler içeri.
Odada iki Katlý bir Ranza,
Naylon Muþambalý bir Masa,
iki Sandalye, eski bir Dolap, Duvarda bir Tahta Raf Kitap dolu,
Aliye, Ranzanýn Kenarýna Hidayet’in yanýna oturduktan sonra
yorgun Bacaklarýný kýrýp-çekti Karnýna,
Baþýný Hidayet’in Dizine koydu
yayýldý Yataða;
"- Lütfen Bana Annemin Hikayesini anlat!" dedi.
Hikaye bittiðinde
Aliye çoktan uyumuþtu.

"- Tak-tak!" diye Kapý vuruldu,
Rýfký girdi Odaya.
-Hidayet’in Köylüsü, ayný Zamanda Oda arkadaþý-
"- Piþþt!" dedi Hidayet
Aliye’nin uyanmamasýna dikkat ederek.

Haydarpaþa Garýnýn üçüncü Katýnda Misafir Lojmanlarý var.
Mühendisler, Kalantorlar, Yüksek dereceli Görevliler, Yabancýlar
ve Hanýmlý Ailelere Özel
orda kalýrlar.
-ki bu üçüncü Katý daha sonra Ziyaret edeceðiz-
vede bu Köylü Rýfký’nýn Hikayesini bir Güzel
orada dinleyeceðiz.




Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.