söz ola...
Üç kafadar arkadaþ; tilki, eþek, bahtsýz kurt;
Dere tepe yürürler, ormanlar ne güzel yurt…
Tam ikindi üzeri birlikte gezerlerken;
Hava birden kararýr; lakin vakit çok erken.
Arkasýndan bir yaðmur, þiddetli mi þiddetli;
Hava kýzmýþ olmalý, o sebepten hiddetli!
Bir yere sýðýnmalý, durulmaz bu yaðmurda…
Eðer gözün keserse, yüzeceksin çamurda!
Kurt bir maðara görür; beþ on metre uzakta,
Tir tir titrer üçü de; fayda etmez kazak da!
Tilki gerçi tedbirli, yaðmurluðu yanýnda;
Uyanýk tabiatlý, kurnazlýk var kanýnda…
Maðaranýn önünde eþek durur bir anda;
“Bura aslan ini” der, renk deðiþir tumanda!
“Ýçeri girmektense razýyým ýslanmaya;
Sýrýlsýklam dolaþmak, tercihimdir yanmaya!”
Kapýdaki seslere uyanýr aslan kral…
Eþekten dost olur mu? Unutma altýn kural!
Nimet gelmiþ ayaða, aslan nasýl sevinir!
Üç lezzet de yan yana, zavallýlar dövünür!
Aslan, nazik bir sesle davet eder içeri;
“Hoþ geldiniz dostlarým, durmayýn öyle geri!”
Ýçeriye girince korku dolar gözleri;
Þok olurlar üçü de, tutmaz olur dizleri!
Butlar asýlý boy boy, burasý mini orman.
Menü geniþ, çeþit bol; zeval gelmesin aman!
Sanki kasap dükkâný, in deðil de mübarek;
Tilki geride kalýr; “Böyle iyi!” diyerek…
“Nasýl buldunuz evi?” diye kükreyip sorar;
Niyeti bozuk belli, zaten bahane arar!
“Bura çok pis” diyerek eþek burnunu tutar;
Kurt, tasdikler merkebi, beraber hapý yutar!
Hakaret sayar aslan, eþeðin sözlerini;
Kan bürür yavaþ yavaþ; hýþýmlý gözlerini!
Bir darbeyle yatýrýr eþekle ahmak kurdu;
Tilki o an taþ olur, dua bilse okurdu!
Aslan, iþi bitince kalkýp tilkiye sorar;
Tilki kendine gelir; cevaba kafa yorar:
“Aslanlar yataðýndan belli olur haþmetlûm;
Payidar ol hünkârým; benim aziz devletlûm!”
Tilki kýrar kiriþi, aslan azleder onu;
Tamam, oldu bu fasýl, iþte masalýn sonu!
Belli olur unutma, aslanlar yataðýndan;
Nerde olsa seçilir padiþah otaðýndan!
Düzeni belli eder insan olan insaný;
Ýþ aynadýr unutma, adamý öyle taný!
Murat CANBOLAT
maziden...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.