kulaðýmýza sesler dolardý ,
baharý yaþadýðýmýz günler gibiydik
çocuklarýmýzý izliyorduk pencere önünde
ne güzel ve tertemizlerdi, çiçekler gibi
çirkin ve kirli olan sadece
oynayamadýklarý oyunlarýnýn bahçeleriydi.
çocuklarýmýz dizleri kan içinde aðlarlardý
düþtükleri zaman canlarýnýn acýsýndan
çakýl taþlarýndan.
içimiz çok kötü olurdu.
“okullarýn arka bahçeleri vardýr,
boynu bükük aðaçlar gibi bilir misiniz.
çocuksuzdur ve sessiz.”
…….
her taraftan ciðerimize dolardý
sabah rüzgarýnýn sesini dinler gibiydik
çiçeklerimizi suluyorduk pencere önünde
ne güzel ve her renk kokuyorlardý, çocuklar gibi
çirkin ve kokusuz olan sadece
onlarýn soluyamadýklarý havaydý.
çiçeklerimiz ölmek için
mevsim deðiþtirmeden döker yapraklarýný
saklarlardý solduklarýný.
gözlerimizi yutardýk yuvalarýndan.
“pencere kenarlarýnda unutulmuþ
ve bir kenara itilmiþ saksýlar vardýr bilir misiniz
topraksýzdýr ve çiçeksiz.”
…….
çocuklarýmýz soluyordu, biz bahar sanýyorduk
çiçeklerimiz aðlýyordu, rüzgarýn sesi sanýyorduk
kendi havamýzda ve kendimize yabancý yaþýyorduk
yalancý sevdalarýn peþinde çýlgýn bir koþudaydýk.
terledikçe daha çok çirkinleþiyor ve daha pis kokuyorduk
yarýn adlý bir uçurtma kalmýþtý geçmiþten elimizde
onu da farkýnda olmadan elimizden kaçýrýyor
olmayan çocuklarýmýzýn çiçek bahçesine gönderiyorduk.
……..
sayýn dinleyiciler saat sýfýr sýfýr, sýfýr bir
tabiat anadan son haberleri dinlediniz,
þimdi türküler ve oyun havalarý …..
CEVAT ÇEÞTEPE
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.