TOPLANIN
Toplanin
sanki ölü topraðý serpilmiþti soðuk denizin üzerine
hiç kýpýrdamadan duruyordu martýlarý kucaklarken
anneler babalar çocuklar ve de ahali sýradan
kimi de gösteriþli elbiselerini giymiþti çoktan
herkes ama herkes
hatta ahrazlar saðýrlar körler günahkârlar býçkýnlar aþifteler
þerefsizler þerefliler
þýracýlar dondurmacýlar gervrekçiler
inananlar ve de inanmayanlar
kentten köyden daðdan ovadan ýrmaðýn öte yakasýndan gelmiþler de
kötüye tutsak meydaný doldurup baðrýþýyorlar
kötü
alkýþlar çýðlýklar içinde geçiyor hep maðrur ve kibirli
ne de tirancaydý duruþu bakýþý tarihin içinde kalýþý
öfke hýrs entrika tamah ne de çok yakýþýyordu ona
binlerce on binlerce cesede basýyordu zalim ayaklarý
bu hiç doymayan fasit daire yeniden yazmak için tarihi
yaðlý iplerle
adressiz kurþunlarla
kim bilir asri giyotinlerle
aman Tanrým
cellatla yüz yüze kalmak ne feci
örtün ne olur çaresiz bakýþlarý
elleri arkadan kelepçeli sýracalý generalin gözleri baðlý
sabaha karþý infaz var yine
general gece bitmesin istiyor
oysa
gün aðarmak için sabýrsýz çok sabýrsýz
ne çare ki gün aðacak
þimdi iþte þimdi tek nefeslik cigara içimi bile binlerce yýla bedel
attan düþmek yorgan döþektir derler de
Tanrým ille de
eþekten düþürmesin yine de yüzlerce yüzlerce hýrsýna yenik düþeni
Tanrým sonuç ne feci
erkenciler yollara düþtü bütün ýþýklar titriyordu
ahali ürkek ve korkaktý kursaklarýna iki lokma bile girmemiþti
aç bilaç kaldýlar günlerce
neden bunu haber yapmadý ki haberciler
gazetelerde tek satýr bile yoktu güne özgü
yüzlerce bakýþ
yüzlerce yüz doðacak ýþýða baðladý umutlarýný
oysa akýp giden dakikalar hiç oralý bile deðildi
aldýrmýyordu yorgun düþmüþ solgun bedenlere
ben kendimden bilirim elden yaddan yabandan gelene katlanýr can
eðer dost ise dost
acý da söyler insana
lâkin
Brutus’tan beri anlamlý bir ders var bütün dostluklarda
her akþam dolardý sahildeki çay bahçeleri insanlarla
ara yerde parklara de ki kuytulara gidenler olurdu elbet
kime ne koklaþacaklar belki
ne güzeldi kahkahalarýn görünüþü yüzlerde bakýþlarda
kimsenin ama kimsenin
aklýnda yoktu korku yoktu ölüm
bir anda vurgun yedi gökyüzü kan ter içinde kaldý toprak
kentin kalbine düþmüþtü saldýrýnýn öfkesi
kitap okuyan heykel bin yýldýr orada okuyordu elindeki kitabý
o da korktu
kent korktu
ölenler zaten öldü de yaþayanlar iþte onlar ölmeden öldü
sözüm ona sorumlu insanlar gelip masalara oturdular karþýlýklý
konuþmalar konferanslar kulisler
günlerce aylarca sürdü
ben de bilirim bir varmýþ bir yokmuþ diye baþlar bütün masallar
ey artýk kendini tükettikçe tüketen insanlýk
yüzünün resmini görebiliyor musun bütün ettiklerinde
ne olur þunu iyi anla ademoðlu/ademkýzý
dünyanýn tadý tuzu dünyanýn tadý tuzu fýtratta deðil
sende
senin hümanist ferasetinde
Þükrü BEÞÝKTAÞ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.