sönmeye yakýn mum tedirginliði
sözlerin baþladýðý ülke topraðýnda
kuþlar denize ahenkle sýralanýr
haylaz fýrtýnaya direnircesine
kediler deðiþmez sevdiði çöp tenekesini
ateþtir metan gazý, ciðerleri karbon
yýllar uçurum kaldýrýr kaþlarýný çatýlarýn
düzlükte ayrý bir koþu
güneþ mavi günlerde
söze sýðmaz bu soðukluk
bir namus bekçisi gözlerin
beþik ellerinde rüya
bana söylediklerini söyleyemiyorum
þehrin tam orta yeri dedikleri bu olsa gerek
delik
sönerken bir ocaðýn dramasý
yabansý acýlar çizer herkesi
unutur minibüsler dört teker olduðunu
ezer karanlýk sesini gündüzün
boþalan göðün beyazýnda grevdir ölüm
derin mevzulardan konuþamaz olunca
kan davasýnda kürtaj çocuðu kurtarýcý
gelseydi, gelebilseydi eðer dosdoðru
bana kalandan bahþedilmiþ iki yirmi lira
sökük cebimden dýþarý fýrlar
hangi teknik dindirebilir acýþaný
oradan sonra yönetmen dahi kolpa çeker
mesafelerin vapurla alakasý kalmaz
deniz ilginç bir ölüm geçer altyazý
o derin duygularýyla evlerinin önü mersin
ters gelir, aracýsýz somundur sesin
fidan adýný koyan riya
huni venn þemasýnda tutsak
kirazlarýn mevsimi yakýndýr
eldivenleri elsiz filmlerde
devinir kötü çocuklar
devþirme bir arzu bu
melisa kokulu týrnaklarýn bir asker telefonu
kaçak çayýna banan sýcacýk köy ekmeði
ve biraz bal
ay gecesinde
tedirgin gözlü çocuk,
bu kuþlar
son kalanlar
delilerle çevrili bir týmarhane. gökyüzü gri çelik, toprak adi porselen
burada camlar candan deðerli
koþ,
dönme geriye.