kırkların uykusu
küflü peynir kokusu ve küçük ellerinin
üþümeye yüz tutmuþ ayasýyla
birkaç yapma çiçek içinde bir desti su
her þey tersine gidiyor sensiz
saça düþen ak’ýn kýzýla çalan sakalýn hakkýna
kelamýn kalemin yazýnýn adý yere batsýn
ey þehlasý kelimelerimin tozu kiri pasaðý
buðulu bir camdan mütemadiyen
yola bakýp duran eski bir duvar gibiyim
ne yol geliyor bana ne ben gidebiliyorum
ayaklar kirpi oku baþlar belanýn adý durmadan sýzlýyor
yani bundan iyisi de hani Þam’da kayýsý
silkinen bir zeytin aðacý düþün
üstelik mevsiminden önce kararmýþ
bir de sopayý vuran vurana
Tanrý beni sana ben de seni topraða verdim
demem o ki bunda olmayacak ne varmýþ
çok zaman almaz bizde çürürüz
narin bir hayat için þimdi bir bulut
bir gök yüzü sonra bir salýncak düþlüyoruz
vaka rüzgar estikçe daðýlan bulutlar
gök yüzünü karartan öfkeli salýncaklara benziyorlar
ne onlar sallanýyor ne de biz binebiliyoruz
yokuþ aþaðýya salmýþ bizi birileri vira iniyoruz
küçük ellerindir çünkü öyle büyük
çok büyük dünyalarýn yerle bir olma sebebi
hayat diye andýðýmýz þu çapulcu çadýrýnda sevmek
oynak gece çengilerinin iþidir þeyhim
sen istersen sev istersen kin et karýþmam
bana aþk oldum olasý yasak
karýncalar uyumuyor geceleri karýncalar
mezar aralarýnda hesap görüyor
ölmüþ çocuklarýn diri olmayan babalarý için unut beni
unut çünkü sýra sýra dizilen tahtalarýn üzerinden
karýncalar hep zýplayarak geçiyor
ben ise her gece çökmüþ bir mezar baþýnda aðlýyorum
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.