güvercin gerdanlığı
içimde neleri sakladýðýmý bir bilsen
gökyüzüm olurdun eminim
eminim çünkü boynundan
yaralý kadýnlar çýkmýyor aklýmdan
ey saki bu gece yalnýzlýðýmý suya
aþký meylere pay et
hapset çünkü aklý yok þu anýn
dile saplý bir hançer var gözlerinde kadýnýn
harda varlýk güncesinden silinmiþ
külde savrulma fikrinden
kuyuda öptüðüm güvercinleri
uçurma vaktidir tan
üþüyen duvarlarda gölgesi
þehla bir çocuk gibi titrerken ýþýðýn
uykuya hasret odalarda biz
iki kalabalýk yalnýzlýðýn aklýnda kalýrýz
derinlemesine her çaðda hýrçýndý
birbirini büyüten ellerimiz
uykuyu düþünüyordum asýl
denize dalar gibi gidiveren gözlerini
terminallerde çýðýrtkan siluetli
kim düþürdü aklýna bir bilsem bu gitme fikrini
suskun devlerin güllere boyun büktüðü
yaz akþamlarý nerelerde þimdi
deniz bile köpüklerine sarýlýyorken
kim nasýl keser kýyamadan o teni bilmem
gel aklýma mukayyet ol seher
uçurumlar geliyor gözlerimin önüne
üþümüþlerin makbul dualarý için
sarýlamadýðým uçurumlar ki beni bekler
yoksa ne iþim var sensiz
bu köpek öldürenlerin þehrinde
en sonunda boynuna al beni
kirpiklerinden düþüreceksin biliyorum
çünkü kýrk kuyu içinde çürümüþ
kýrk damla suyum aslýnda
güneþ hasretinden çatlayamayan
tohumlara sürsek yüzümüzü
servilere özenti güdük çamlara ilaç olsak
mutluluk yine de bulmaz bizi
sen deniz kokluyorsun her kavuþtuðumuzda
ben güvercin gerdanlýðýna çýldýrýyorum
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.