baðýþla beni
say ki düþmüþüm çenendeki çukura
- aþýðým, piþmanlýðým burada-
...
bir sinema antraðýnda karþýlaþtýk onunla
yanýmdan geçerken fýsýldadý
sitemli bir çift bakýþ baðlayýp cümlenin kuyruðuna
"beni neden reddettin"
ah aptallýk bu soru bunca yýl sonra
çünkü ben seni
kusursuz sevmiþtim
þimdi sen türlü bahanelerle
uzaklaþtýracaksýn kendinden yine beni
"sarýlsam boynuna eski bir atký gibi"
koruma iç güdünü
o lunapark omuzlu babacan hallerini
bir kaç yalana kilitleyip
asacaksýn dudaðýný alnýmýn ortasýna
gözlerin sevgilim gözlerin ne kadar yaþlansa da ayný bakýyor
osmanbey’deki hýrçýn çocuk
kanlýca’da beni öpen serseri gibi
hep bana
yalnýz bana aþýk
bakma bana öyle piþmanlýk gibi
...gülümse en arsýz halinle kalp denen þu fukaraya
yüzünün, aðzýnýn zekatý olsun
-bu zenginlik sana çok fazla-
baston yutmuþ Ýngiliz asilzadeleri
yahut kuluçkaya oturmuþ çilli horoz gibi
kurum kurum kurulmasaydýn
inan
-çok mutlu olabilirdik-
hani bazýlarý gurursuz sanýyor ya
yanlýþ anlaþýlma olmasýn
biz alýþmýþ kovulduðumuz kapýlarda Ýt gibi sadakatle yatmaya
"eðil biraz saçýmý okþa"
deðiþen bir þey yok
saçlarýmýzdan, kýrýþan yüzümüzden baþka
masandaki balýk ayný
kadehteki içkin
...ve bu sahteliðin
benimse
hala on yedisinde
yarým kalmýþ bir intikam gibi kalbimde
-seni çok sevmiþliðim-
soulmate