isimsiz hatalarýn müsait yeri gözlerimdeki küçük delik
gözlerimi kapýyorum bir þarký çalýyor kaldýrým üzerinde
beklenen olmadan da güzel. bilmiyordum tanýdýðýmda daha çok seveceðimi kendimi
üstüne telaþla sürçmeler de
bir nedeni olmadan düþüyorum
düþtüðüm yer de kan yara
tedirginliðiyle þýk kirli ayakkabýlar giyiyorum
yasaklanýrken, eriyorsun
bu dünyaya aitsin sen de, topraksýn, kar gibi, yaðmur su
karlar yaðar, kuþlar göçer, herkes gider, yollar kalýr geride
insan bekler kaybolurken ay ýþýðý
elleri üþür insanýn, sýcacýk dili üþür,
dil aþkýn vazovagal senkopu
saksafon tarihinde ilk gelen tükürük yalnýzlýða küfürdür
sen gezegenleri karýþtýrýyorsun
dünya bir gazelin planlanmýþ iki mýsrasýna denk düþüyor, uzay çaðýnda
hâlâ elma iþe yarýyor
olmuyor, kendi affýna sýðýnmamalý insan
bu odayý karanlýklar basýyor perdeler kapalý gece genleþiyor
baharýn geldiði piþmanlýk sokaðýnda avazý çýktýðý kadar baðýrasý gelirken
can, rahatlatmýyor ilaçlar, tedirginlik, titreme uzun uzun
eþlik etmenin sana benzeyen bir yaný var
iþin gerçeði küçük bir kap yeter insan aðlarken
tuzlamak için kalbi
yalnýzca erimiyor, kýsalýyorsun da
bilmiyorum baþka bir çekirdeðin içinde kalmalýydýn
ismini. böyle olduðunu bilseydi ellerin, ’af diliyorum’ derdi
anlar ellerin, sýyrýlýr bir mavinin lekesinde dünyadan
bir su damlasýndan daha görkemli olamazken dünya
gözlerin damla
sen dilersen diðer canlýlar da aðlayabilirler seninle
hep sevdiðin þeyler, nefret ettiðin falan filan, namuslu bir çay
beni affet bu gece, kýrýk ayna, sade et, fedakar kemik, bir nedeni olmamalý
kaç x’li ruh bu, düþüyorum karþýlýk acýlar hýzlý
etkisini sabah gösteren ilaçlar kadar cahiliz mide konusunda
mücadele edebiliyorum bazen ciddi, yaþamak güzel olabilseydi eðer
her sabah sabaha kadar oturmanýn manasý olsaydý
yine ses yitiminde gerekli vakitleri olmalýydý insanýn
affedebilirdi insan belki kendini
yaralar kapanýr kapanmaz
inanýrken hatalar büyüktür, þimdi bankada sýraya girmekten korkuyorum
ýþýktan, mutlu seslerden, okþanasý tenlerden
cesaretimi aldýðým ateþin ellerimin ayasýný parlattýðý yer de
bir kabahat da buluyorum hayran kalmamak adýna kendime
kendimle insanlýða karýþmanýn o aðýr kokusu
kucaklamanýn insanlýk taþýdýðý yýllardan payýma þimdi anarþi
ne çok arkadaþ yitirdik düþünürken
tatlý tatlý yedi yýllar kalbimizdeki ümidi
sen de korkuyorsun nefesinin kesilmesinden
ölümün en kolayýný talep etmenin saçmalýðýyla geri dönüyorum
övecek dizlerim var bir gün daha yürümek için
yaþarken tasarlanan hayatlarýn hayalleri herkes içindir
göðe bakarým, bir melek daha sarar biri için bu hayali
kanalizasyona akarken kaným, rutubet kokuyor yüzüm, elim
hayretle dokunuyorum ayaklarýma
yürüyebiliyorum
çatlýyor sesi kemiðin
veda edemiyorum, sevmiyorum dilemiyorum yaðmur su
bir nedeni olmamalý, anahtarlar uymasa da insan girmeli o eve
ben o evi hiç bilmiyorum
hiddetlenmiyorum
kifayetsiz yaralarýmý insanlarýn tarihine sarýyorum
nöbetçi kelimeler de býrakmýyorum
vesaire pas tutuyor
dünden kendimi daha yalnýz ýslatýrken
bir karganýn gagasý arasýnda kalan don
sana diyorum, rüzgârý tanýyorsun bu film deðil
parmakuçlarýmý iyi tanýyorsun
lütfen ama lütfen ey güzel kýrmýzý mandal
görebilsin onu herkes
bir gecelik de olsa mumu
o söndürsün