kasvete sürgün kent’in
yitik sokaðýnda
zifiri acýlar barýnýr
gözlerini ölüme açan çocuklar
korku toplar avuçlarýnda þeker yerine
süt kokan sabilerin sessiz çýðlýðý duyulmaz
ellerinden alýnýrken gelecekleri
küçük avuçlarýndan kayýp gider
yaþama sevinçleri
kentimizi kundaklayan hain eller
bir çocuðun rüyalarýný
doldururken heybelerine
yamalý günaydýnlara düþer hesapsýz
gözyaþlarýný damýtýr anneler
içlerini kavuran yangýnda üþürken
isyanýn omurga kemiði kýrýlýr
terk edilmiþ çocuk mezarlýðýnda
çýðlýklar sancýlanýr
korkma küçüðüm
çaldýðým umutlarý
barýþ kanatlý martýlara serptim
kýyýda bizi bekleyecekler
tutunup kanatlarýna
barýþ kokan ülkelere uçacaðýz
mahzende gizlenen
özgürlük sözleri yayýlýrken
göðün mavisine
sevinç kokulu meltem esintisiyle
uyanacaðýz sabahlara..