Tahta iskemle üzerinde ince belli bardaktan sýcak bir çay yudumluyorum Dizlerim bükülmekten aðrý sýzý içinde Eðilmekten kamburu çýkmýþ sýrtým bir fidan gibi eðik Ve direðimin çürümüþ yerlerine gömdüðüm ne kadar senli hatýra varsa masamýn orta yerinde Sere serpe Darma daðýn
Eften püften hikayeler takýlýyor kirpik uçlarýma Çoktandýr kapamadým göz kapaklarýmý Denizleri izledim bir mühlet Naralar attým Ve çokca sövdüm kumlarýn üzerine yazýlý adýný silen dalgalara
Manzaram çýplak bir kadýnýn bedenini aþkla seyretmek gibi Hassas, narin ve naif Dokunmak cesaret ister. Dokunmak, önünde devrilen þiþeleri çýplak ayaklarýnýn ucuyla itip ölüme yürüyen bir kadýn kadar keskin. Yine ayný kesik yüreðine girmeye çalýþmak gibi kaybetmiþ bir adamýn Sahil þeritlerinde yosunlara basa basa Maviyi aramasýndan ibaret Ýbadet eder gibi tüm þehri bir kadýn üzerine hapsettim..
Oturdum tahta iskemle üzerine, Bekledim Çayým hala soðuk Ve sen yine yoksun Bu kadarý fazla...
Sosyal Medyada Paylaşın:
Devran BEŞİKÇİ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.