nasýl düþünüyorsan öyle bak
ben hep orda olacaðým
geçtiðin ama görmediðin sokak afiþindeki küçük tekne
aðaç dallarýndaki cýzýrtýlý fýsýltý
evlerin birbirine bakan yüzü gibi
istersen tüm kaldýrýmlarý es geç
bulutlara yakýnlaþtýr bakýþlarýný
resimler çiz onlardan
sonra býrak daðýlsýnlar
mavi bir gök kalsýn, bir de güneþin kapelâsý
þimdi aðzýnla bir martý uçur
senin sözlerinle ýslansýn okyanuslar
kendime kuþ dilinden bir yaðmur elbisesi dikeceðim
saçlarýmý kesmeden
sana iki belik masal dinleteceðim
bu ormansýz kraliçenin mavi menekþesi
ah! sevgilim sen defne dallarýyla zeytin aðaçlarýný seversin
þimdi içim çok acýdý, sana bir çift kanat alacaðým
bana da beyaz bir sandalla
bir çift yunus
nasýl özlüyorsan öyle hisset
ben hep orda olacaðým
fantastik bir yýldýzýn gölgesinde aðlayan küçük kýz
arabanýn tekerinde kuyruðunu kaybeden bir kedi
yaðmur oluðundan akan bir damla gibi
parýl parýl…
ah! aklý karýþýk sevdiðim
lüzucet-i kederi at üzerinden
porselen atlarýn koþtuðu
serçe parmaklarýmýzýn koptuðu yýllardan geçiyoruz
istersen tüm insanlarý es geç
çoðu insanlýðýný unuttu zaten
üzerimize çöken gök kutbu
hanlar hamamlar saraylar deðil
anla! lâmekân yurtsuzluðumuz
nasýl seviyorsan öyle sev
ben hep orda olacaðým
ikimize uzak bir dünyanýn elmaslarý
ya da çöp konteynerlerinin gýcýrtýlý öksürüðü
sokak lambalarýnýn yüzümüze üflediði ýþýk
acem þarkýlarýnýn aðladýðý taþ plaklar gibi
aþkla…
hadi boyuttan boyuta
uzat dudaðýný, dudaðýma
ateþten güller savuracaðým ten kafesimize…
ayþe uçar
25-11-2014