Gel… Dýþarýda hava çok soðuk Bulutlar yaðmura gebe Aðzýnýn içinde çýðlýklar Ha doðurdu ha doðuracak Yüreðimin közünde demleniyor çay Biliyorum sende ben gibi üþüyorsun Titriyor için Gel Sen, ince belli bardak da Sýcak çay yudumlarken ýsýn Ben, gözlerinin alevinde…
Gel… Kýsýk ateþin üzerinde Bakýr cezvede piþiyor kahve Ramak kaldý köpürmesine Ýkramýmdýr çifte kavrulmuþ fýstýklý lokum Sigaraný yak, keyfine bak Dumanýný üfle yüzüme Gel Falda bakarým fincaný kapa Öyle senin baktýðýn fala benzemez benim ki Falýmda bir türlü göremedin seni Senin telveler kýsmetinde hep beni gösterir ki…
Gelmedin… Çayýn demi dozunu aþtý Buruk bir tat býraktý damaðýmda Ortadan ikiye bölündü ince belli bardak Her bir parçasý battý kalbimin duvarýna Bulut doðuramadý yaðmuru Daha dolmamýþ dokuz ay on günü Kahvenin köpüðü taþtý Yüreðimin közünü söndürdü Þimdi buram buram terliyorum kasým ayazýnda Telvenin gözüne sigara dumaný kaçmýþ Gözlerim asýlý kaldý pencere pervazýna Kusuyorum ezber bozan küfürleri Gelmiþine geçmiþine yanan avuçlarýmý açmýþ…
Gelip de göremedin Yüreðim yüreðine sevisini saçmýþ…