Sırtüstü bıçak
**
hangi daðdan inilirdi içindeki nehire
kanamak için doðmak yeterdi,
söz sustukça býçaklandý kendi içinde
ellerimin yasý uzun sürdü
gözlerin süngüydü, uykularý deþen
doðraya doðraya geldim kendimi
dilenenlerin önüne…
niye azým hala peki
dolmaya taþmaya böylesi aç, hep ayný yerde rastlýyor kendine
þimdi sen de açmalýsýn renkli panayýrýný çocukluðunun
uðramak bazen iyi gelir unuttuklarýna
unutmaya çýkýnca upuzun bir yol þu hayat
ayný pencereden bakýyor oysa, dolanan sensin
hangi ölümden geçince varýlýr tekrar sana
ey beyazý öðrendiðim güvercin ten,
karayý ezber aldýðým gözler, ve uzun bir koþu ise senden geçiþ
bak nefes nefeseyim
Akdeniz çýrýlçýplak yatýnca daðlara
bakamam, gözlerim yanar
damarlarýmý birbirine vurduran bu kan
akmaya artar sana ….
evet su da yýrtýlýr, söz gibi, incitirsen
ve kaybolur yüzünde kalan son bakýþýn da izi
sýrtüstü býçaksýn güzel kardeþim,
ötelediðin kelimelerdeki acý ve yara hep ayný yerde açýyorsa güllerini
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.