mersiyeler diziyoruz hep
ömrümüzün dilsizliðine
ömrümüz ki
dilsizliðimizin
imanýndan vuruyor bizi kahpece
iðde kokularý yükselir baharla
burnumuzda efil efil esen rüzgârla hemhâl
ve cennet
ve cehennem
kardeþtir aslýnda
Habil’den, Kabil’den kalma bir masal
yüzyýllardýr ninnilerle büyüdük
aðýtlarla gömüldük
yol geldik
yol gittik
yolsuzluklarla örüldük
yolculuklarý gördük
su bulanýr
su durulur
ve açlýk toklukla
tokluk, açlýkla son bulur
bereketinden beslenirken topraðýn
vakti gelince
biz de besleriz elbet onun karnýný
ve üzerimizde gümrah çayýrlar
çiçekler savrulur
kiminin kýsmetine papatya
kiminin þansýna devedikeni olur, boy bulur...
Þiirime nefesiyle ve eþsiz yüreðiyle yoldaþ olan can kardeþim Irmak Eriþ’e gönül dolusu
teþekkür ve sevgilerimle...
Sev_tap
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.