’dokun dudaklarýma mor ýþýklarda’
’bu uzlet hüzne yansýyana dek’
þerha þerha umuda meþâle yakan
bilinmeze çýkan dipsizliðe düþüyorum
ellerini uzat alýyým avuçlarýma
isyan girdabýnda sürüklenirken
hicabým kahreder mahzun kalbimi
rüyalarým götürür senli sonsuzluða
’güle oynaya’ bölünürüm bu yüzden
ezel ebed arasý
hep veda yansýr aynalarýma
ebed bestesi döndürür zaman çarkýný
göz bebeðime râm olur her ölüm;
giyindiðim aþkýný soyunur tenim;
þah damarýmdan kaným boþalýr;
mukaddes sevgin nabzýmda kördüðüm
olduðu yerde kalýr ’güle oynaya’
gözümü sis kaplar göðü karanlýk
kanatlanýr raks ederek ruhum enginlere
bir fâni’si olmayan gölge kalýr þefkati yürüyen
bir garip öykü kalýr mahlasý olmayan
adýmlar sanadýr geliþler sana
aþk damýtan fecri bekliyorum
’güle oynaya’