medeniyet düdüğü
saat oniki otuzdört
bir sonraki istasyon saðmalcýlar
gemiler bir batýp bir çýkýyor yine
içimin boþluðunda yankýlanýyor sonbahar
bir rum eski bir incil yapraðýna tutunuyor
arka koltukta parkalý bir öðrenci
elinde saman rengi bir gazete
batý yine putperestlik peþinde
saat bire yirmidört var
bir sonraki istasyon saðmalcýlar
bir yanda iþçi hareketleri, toprak reformu, ve sosyal adalet
bir yanda var gücüyle vergi memurlarýna tutunan bir devlet
haliçte hala meyhaneler, raký sofralarý
korsan gösteriler, ihtilaller ve sokaða çýkma yasaklarý
isyanýn en fazla onlara yakýþmasý
onlar, kalabalýktan kaçýp kendine sýðýnanlar
saat yine bire yirmidört var
bir sonraki istasyon saðmalcýlar
bütün zenciler ayný duraktan biniyorlar trene
ayný duraktan iniyor bütün zenciler dünyaya
þeker hastalýklarý, akýl hastalýklarý ve demokrasiler
güzel isimleri yirmibirinci yüzyýlýn
hapsoluyoruz böylece bir mahallenin dýþýnda kalana
saat hala bire yirmidört var
bir sonraki istasyon saðmalcýlar
cebinden tabakasýný çýkarýyor egeli bir filozof
bir cigara sarýyoruz beraber
düþümüzde denize kýyýsý olan þehirler
kýyýda sis,
sislerin arasýnda sýcacýk bir semaver
semaverin tepesinde öylesine bir medeniyet düdüðü
yaþasýn medeniyet, içinde mutluluðun giderek büyüdüðü
yaþasýn siyahlarýn ölme, beyazlarýn seviþme özgürlüðü
yaþasýn bir yolunu bulup kazananlar
oysa saat sürekli bir bire durmadan yirmidört var
ve bir sonraki istasyon illede saðmalcýlar
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.