ESKÝ ESÝNTÝLER…
Aðzýný kapatmýþ bulut göðüne
Kurþuni kelimelerde terli aþk sözcükleri
Yaðmur parkalý o eski þairler
Geçer her seferinde gözde fer
Sokaklarda her nefes bir fener…
Aþkýn katili olan hasretler
Duvarlara mülteci kemancýlar
Falcýlarýn ellerinde kader ve keder taþlarý
Gece üþür her þey… bir de þehir...
Soðuk yel estiðinde kapanýr tüm perdeler
Titrek caddelerde hatýralarýn solgun adýmlarý
Yollarda faili meçhul derin türküler
Hangi vakit saatler on iki vursa
Çöpçülere kalýr süpürmek sevdalarý…
Hücreler
Köþeli duvarlar
Kýrlangýç yuvalý iklimler
Görüþme günlerine kalmýþ baharlar...
Kum saatleri ve kumsallar
Dalgalý dakikalar
Martýlarýn ayak uçlarýna sinmiþ deniz kokusu
Fýrýncýlarýn avuçlarýnda bir lokma hayat…
Erkenci serçeler ve haber bültenleri
Sündüz teyzem sular geçmiþi
Saksýda çiçek, yürekte nasýr
Humuslu bir mazi yeþerirdi gün eþliðinde…
Tabakta iki zeytin tavada bir sarý yumurta
Her seferinde bu vakitler çiselerdi düþ saðanaðý
Her lokma üç düðüm, gençliðindeki sevmelere
Ben uzaktan hep izlerdim
O susarken yaðmur topraða su sunardý…
Ben hep onu uzak bir kasabanýn en kuytusunda izlerdim
O da beni
Dar odalar sarý sonbahar boyalý duvarlar
Kelepçeliymiþ meðer aþklar
Saçlarýnda kar yýðýný bir yelde savrulurken gördüm
Baþýný bana salladýðýný bir fýrtýnanýn…