Yürüyorum bilmeden,
Þehrin belki de en tenha bulvarýnda,
Kaldýrýmlarýn lekeli kýsýmlarýna basmamaya özen gösterip,
Aklýmda cevapsýz sorularýn kargaþasý…
Kýrmýzý rujlu, rimelleri hafif akmýþ bir kadýn hayali gözlerimin önünde,
Bir þiþe þarabý paylaþmak isteyen benimle,
Sevdiðim kadýnlarýn tümünden farklý,
Ne teni diðerleri gibi ne de bakýþý gözlerinin.
Ne ayýk dokunmak istediðim bedeni ne de sarhoþ beni isteyecek kadar…
Elini tutsam koþacak kadar sýcak bana,
Öpmek istesem býrakýp kaçacak kadar ürkek benden…
Buðulu hava, kestiremiyorum saç rengini tam,
Belki de çakýr keyif yapan alkolden.
Bir ara bir devriye aracý geçiyor yanýmdan siren sesiyle irkiliyorum.
Ortalýk sessizleþince tekrar dalýyorum hayale!
Ne kýrmýzý rujlu kadýn var ortalýkla ne de þarap þiþesi…
Neyin sarhoþluðu bu diyorum kendi kendime?
Sarhoþluk deðil, aslýnda ne olduðu da belli deðil.
Belki de yüreðin yaþamak istediði iç sesi…
Kubilay^^
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.