gövdemi yatýrýp soðuk taþlara
çekip üzerime merhametimi
dilini koparýp sessizliðimin
baðýra, çaðýra seviþeceðim yalnýzlýðýmla…
yani ne güzeldir
insanýn kendisiyle seviþebilmesi
dokunabilmesi
saçlarýndan
ayak týrnaklarýna dek þefkatle
bir tren akarken raylardan
beklerken bir valiz kapý önünde
kimsesizliðin aðlarken
annenin peþisýra
yolarken elindeki çim adamýn saçlarýný
seviyor, sevmiyor
seviyor, sevmiyor
seviyor ulan seviyor diye, diye…
siz beni bilmezsiniz bayým
aslýnda en iyi bilenlerdensiniz de
yine de bilmezsiniz iþte
ben bir ay’ýn tutulmasý
ben bir yolun sapaðýyým çok kere
uçurumlarým var eteklerimde
korkarsýnýz bakmaya düþerim diye
vicdanýma yatýrdýðým çocuklarým
üþür her gece
aðlarým için için
onlar için…
sonra kuþlarým var benim
uçurduðum özgürlüðe
bir daha hiç dönmeyeceklerini bildiðim halde
yani ne güzeldir
insanýn kendisiyle ölebilmesi
her acýyý defalarca çekmesi ciðerlerine
unutmamak için hiçbir þeyi
ve unutabilmek için her þeyi
yüz defa yüzleþebilmesi kendisiyle
siz beni bilmezsiniz bayým
aslýnda en iyi bilenlerdensiniz de
yine de bilmezsiniz iþte…
12:00/12.10.2014/Sev_tap