gün döndü
uyumak istiyorum
sesinde yaðmur var havanýn
iki mil ötede kýrlangýçlar neria
karýncalar son kýrýntýlarý toplarken
mint yeþili bahçeler uçup gitti
kýþa bir adým kala
turuncu akþamlarýn hüznü çöktü evlere
þehirler evler ayný, yalnýzca sokaklar eskiyor neria
saçlarýmdan dökülen yapraklarýn,hikayesini dinlerken poyrazlar
yanardaðlarýn soðuyan dudaklarýndaki masmavi kraterler gibi
sonsuzluða dikilip uyumak
-istiyorum
gözlerinden uçuþan yýldýzlarý vurmak
unutma! bakýþlarýndaki sýzýyý azaltmaz
damarlarýndan fýþkýran bu kan alnýna sýçrýyorsa
bil ki ecelin þanlý niþanesi
iþte! orda
tanrýnýn beþiði
eðer kuþ gibi hafiflediysen
bilmediðin bir hoþluk sarmýþsa içini
önünde uzanan manzaranýn bir parçasýysa ellerin
düþünme dokun renklere
-gökkuþaðýnýn lila tonlarý…ah!
gün döndü
moraran týrnaklarým sararan benzim güz güneþi
bak! karýncalar yuvalarýna çekildi
üstelik kýrlangýçlar…
bu gök
bu güz beni çýldýrtýyor
fýrtýnasýz, kuþsuz, yaðmursuz…
ah! neria artýk biliyorsun
zaman bütün yaþayanlarý önce içine hüpleyip
sonra topraða tükürüyor…
ayþe uçar
26-09-2014