nâ-mekân sözler
a.
kalbimin mýh yerinden sökülürken rûhum;
girdap girdap geceye namzet ayaklarým.
boþ sokaklarda birkaç nereye baktýðýný
bilmeyen gözlerin ruhsuz bedenleri ve elleri
þehrin bütün þehir yanlarýyla deþifre
âzâde rûhuma serzeniþ bütün þiirlerim.
unuttum bu þehrin daracýk ve bazen
yokuþ yukarý takýlan hayallerimi.
hayatlarýnýz vardý biraz benimkine benzer,
bir yýldýz gibi gecenin gök noktasýnda kayýp giden.
sürüyüp gittiðiniz ayaklarýnýz vardý bir de,
hangi kaldýrým sizin hangisi benim bilmeden.
ayak üstü çoðu zaman dolu dolu günü kurtarma
telaþesinde yorgun kanatlarýyla bir güvercin
arsýz ötüþüyle özgürlük sevdalýsý bir martý ya da.
aslýnda neye benzetsem kendisinden uzak,
sessiz bir çeþme baþýný düþler düþlerim.
siz varsayýn ki anlattým herþeyi âyân beyân.
ben diyeyim ki, üzerine toprak serpilmiþ
örtüsünden muzdarîb nâ-mekândýr sözlerim.
// deðil bir gün öncesini ve sözlerin günün kalbine düþen ertesi hiç deðil. bugün ve gelecekte bir gün, günü kurtarma telaþesinde yorgun bir güvercin kanadýyla adýlýr unutulmaya müsteâr adým. ki en çok özgürlük sevdalýsý, çýðlýklarýný teslim eden bir martý kadar özgürdür. ne çok þeye benzetebilirim oysa / ve ama neye benzetsem kendisinden uzak; ancak kendisine eþittir sessiz ve her þeysiz, sessiz bir çeþme baþýný düþleyen düþlerim.
körkütük geceye âmâde, yalnýzlýk kokan duvarlarýmda körebe gölgeler. ruhsuz ve bedensiz elleri, bir þehir gibi sokak sokak tasvir eder kendini yokluðuma. akrep ve yelkovanýn peþisýra; bir idam mahkûmunun kaybolan ümtileri gibi, son sözlerini mýrýldanýyor hayat. deþifre sözlerim, gözlerim kadar uzakta: bohem dünyamýn terennümü, âzâde ruhuma serzeniþtir bütün þiirlerim. bu þehirde bulurum zannediyordum, zannediyordum ki en çok bu þehir tefsir ederdi buram buram yok olmuþ hayallerimi. heyhât; en az sokaklarýndaki kalabalýklar kadar benimkine benzeyen hayatlarý, ki bir yýldýz gibidir en çok kaybolup giden. habersiz olsalar dahi sürüyüp gittikleri ayaklarý vardý bir de, hangi kaldýrým benim hangisi kendilerinin hiç bilmeden. aklý yoktur kalabalýklarýn, en çok da aþklarý. beni de yok sayýn ey!...
b.
seni düþünürken,
bir þehir üþür içimde.
çiçek deðil benzemez kokan baharlarý;
daðlarýn, yokuþ yukarý çýkan en dik bayýrlarýn;
göðe kucak açmýþ daðlarýn ve buz kesmiþ yollarýn dahi
aþk’a erime hakký vardýr.
fakat / sen gelmeden önce çok þehirler bildim;
arsýz sokaklarýnda silüetler,
damsýz evlerinde gülmeyen yüzler
çiçeksiz tarlalarý / ve desem ki,
unutulmuþ mevsimleri ve-sâir: / yani
seni düþünürken, sensiz ne þehirler vardý
adýmýn yanýnda adýný unuttuðum.
þiirler, mýsralar vardý
birden fazla okunmayan.
þarkýlar vardý hiç bir nakaratýndan
medet ummadýðým yalnýzlýk:
diyorum ya seni,
düþünürken ancak seni;
bir þehir hep üþürdü içimde.
þimdi adýnla anýlýrken sözlerim:
katmer katmer yalnýzlýk,
nefessiz ve hissiz kokar gece.
bütün aþklar kadar yalansýn þiir:
adýna sözcükler kadar biriktirdiðim ne varsa.
// aþk’a benzer bir þey bu þehirde bir þehir olmak ve en çok o þehirle anýlmak; ben seni düþünürüm, en çok seni düþünür ve en çok sana üþürdüm. seni düþünürken ey; ne çok þehirler bildim / gezdiðim ara sokaklarýnda benzersiz silüetler, damsýz ve bacasýz evlerinde kayblmuþ ümitlerin hiç gülmeyen yüzleri, bir çiçek kopar mý baðrýmda özleminde tarlalarý, en az benim kadar unutmuþ olduklarý mevsimleri ve yani týpký geçmiþ zaman kiplerine sakladýðým miþ’li ve di’li þehirler vardý en çok senin adýnla beraber adlarýný unuttuðum.
þiirler vardý o þehirde; sonlarýný yeni yeminlerle bitirip, duyulmamýþ sözlerle yeniden besmele eden. nakarat nakarat dillere dolaþan ama hiç bir nakaratýnýnýn dilime dolaþmadýðý þarkýlar duyardým uzaktan: hepsinin bir adý vardý ama, ben en çok yalnýzlýk koyardým. çünkü seni düþünürken, düþünürken seni içimin koyu siyah yalnýzlýðýnda: bir þehir hep üþürdü içimde. adýnla anýlýrken sözlerim; gece katmer katmer yalnýzlýk, nefessiz ve hissiz dört duvar. / aþklar kadar yalandýr aþk sözler: inanmadým belki bu yüzden ve sýrf bu yüzden sýrtýmý dönüþüm sanadýr duy ey: kulaklarýmý týrmalýyor þarkýlar ve kan kokan sözler. sus aþk, söyletme beni: yalandýr bütün sözlerin, dilimin ucuna biriken, adýndan kalbime nükseden varsa.
c.
geçmiþ ve gelecek / ya da hayýr;
gelmemiþ ve hiç gelmeyecek günlerin adýna
yemin olsun ki ardýmda býrakýp gittiðim ne varsa,
küfre dönüþen bir sözcük, rûhuma tecâhül
kaldýrýmlarýn kývrýlan her noktasýnda.
ve; elbet boðazýmda bir kördüðüm / dokunsan
aðlayacak gibi deðil billâhi,
tükürsen utanmayacak yanlarýdýr hayatýn.
aynaya baktýðýmda gözüme batan çizgiler,
sakallarýma düþen aklar,
bir tek bunlardýr iþte bunlar,
hayatýn miras býraktýðý anýlar; ki
söylediysem elbet yalandýr bu ve geçmiþ
zaman dilimlerine hapsettiðim nüktedân sözcükler:
bir þiir en çok, yazýldýðýndan fazladýr.
herþey burada gizli belki de;
evet, evet: ben de yerin çektiði kadar aðýrým.
çekiyorsun beni turâb ey:
// yaþadým saydýðým günlerdir adýný kasem kasem andýðým: gelmemiþ, hiç gelmeyecek günler ki adlarý en çok ardýmda býraktýklarýmla anýlan her þey küfre ve inkâra dayalý terk âyetleri, açýklamaya çalýþtýðým ne varsa evvelen tefsiri. boðazýmda yýllarýn kördüðüm izleri, dokunsanýz aðlamayacak, lâl bakýþlar bulacaksýnýz yüzümde belki duvarýma benzer, belki elinizle vurduðunuz herhangi bir yerden çýkan rûhunuza iþleyen tâk tâk lâl sesler. zamansýz teveccüh eylemiþken dünyaya, zamanla beraber terkediyorum kendimi dünyâya: tezat!.
yaþadýklarýmýn ya da yaþamadýklarýmýn emmâre-i lâhikasý yüzümdeki çizgiler ve sakallarýmdaki aklar, ne garip: oysa ki ne büyük yalandýr sözler kadar aynadaki aksim; sana, bana, gözüme deðen her rûha ez-cümle lîsan-ý bedenî söylenen. en az bir þiir kadar söylenenden ve söylediðimden fazla, en az bir gözün gördüðü kadar bakýldýðýndan fazladýr elbet. evvelen, doðrudur yerin çektiði kadar aðýrým ben de bilâ-þek ve sâniyen, çekiyorsun beni ey turâb: vakti gelmiþ zamanýn yalaný olmaz. doðdum tire öldüm: doðrula beni ey zaman!...
mustafa nazif duran
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.