bir þey olmamýþ gibi
sularýn rengini üfledi bulutlar
uyudu geceye gökyüzü
çöp kokan gagalarýyla,martýlar koca bir çýðlýk
döküldüler denize
biliyordum…
biliyordum fare’nin aslan doðuramayacaðýný
“sakalým yok ki sözüm dinlensin”
o kýzgýnlýkla dilimi damaðýma asýp
sustum
kimse duymadý
kendimle konuþtuðumu
kimse sezmedi
saðýr kulaklardan geçtiðimi
bedenimi tutup,ruhum için üç gün üç aðýt yakýp
küllerini gözlerimden savurdum
yýldýzlar nöbetteydi
ay’sa eðilmiþ aðlýyordu karanlýða
baktým kuyunun derinliði ipin boyu kadar
düþsem kýrýlacak bacaklarým
düþseler kýrýlacak kollarý…
aç bir ispinozun
kanatlarý kadar sancýlý yüzüm
büyük bir kum tepeciðinin ardýnda güneþ
annemin elleri ýslak, annemin elleri akrep
babamýn gövdesinde bilindik incir aðacý
tanrým!...
ölümün alt basamaðýnda
kýzgýn bir demirle daðlýyorlar- kalbimi
ah! saksýmdaki mavi ortancalar
ayný dili konuþamayan kayalar - g e l e m e m-
ah! bahçemdeki yediveren güller
ayný duayý paylaþamayan insanlar
kuyruðu uzayan yollar çekiþtiriyor tenimi- -g e l e m e m
þimdi
usulca söylesin bana
cesedimi kemiren karýncalar
kendi kefenime mi yürümeliyim…
ayþe uçar
07-09-2014