Benzersiz biri olmak isterken, varlýðýmýn unutuluþunu seyretmek, tuhaf, karþýlýksýz bir acý veriyordu bana... Beni bir gün unutacaðýndan korkuyor, bunun bedelini de kendimi saklayarak ödetiyordum sana. Ýyi kalplilikle saklayarak...
Sadýk, özverili,muhafazakar,her þeyine boyun eðip,ardýnda bir duvar gibi durarak…Ýyi kalplilikle…
Hangisi dokunuyordu bana bilmem..dünyanýn en zor iþi olan Ýyi kalplilik rolünü oynamammýydý… Yoksa kafamda kurduðum iyi kalplilik portresinde kaybolup gitmemmi..
Sevgine, çok kýymetli bir hatýra gibi, sadece içinde kendimi seyrettiðim durgun bir göl gibi sahip olmuþtum...
Durmaksýzýn fotoðrafýný çekiyordum. .. Oysaki Arkanda hayat can çekiþiyordu...!!
Bakýþlarýndan kurutulmuþ kelebek koleksiyonu yapýyordum……. En büyük arzum, seni hayatýn içinde yaþayabilmekti….. Ama en büyük korkum da buydu….!!
Sanki seninle hayatýn içinde yaþarsam, ruhum daðýlacak, her bir yaným birbirinden çok uzak yerlere savrulacaktý... Buydu sebebim belki… kendimi ördüðüm kozanýn içine hapsetme nedenim…
Bu yüzden býraktým.. ayak uyduramadýðým için senin adýmlarýna.. Ýyi kalpliliði oynamak daha kolay olduðundan.. býraktým…
Eðer ben sadece iyi kalpliliði oynayan ebedi bir hayat kaçkýnýysam, içim ölmüþse ve eðer buna gerçekten inanýyorsam…
Þimdi.. Þu an.. Sýrf…..
Yine iyi kalpliliðimden seni azad ediyorum…!!!