Efsunlu kokusunu, aldým sandýðýn aþkýn, Olmayan tarihine, not düþtüm ben sevgili… Meclup bir seven gibi, dolaþýyorken þaþkýn, Þu sabrýn dergâhýnda, hep piþtim ben sevgili…
Ne güneþ; ne de, þu ay , takvimler çýldýrdýlar, Kum saati, saatler, zamaný öldürdüler Ne çað kaldý, ne bir an, ölüyü güldürdüler Attýðýn o geran’a, bak düþtüm ben sevgili…
Eðer aþk olacaksa, Züleyha aþký olsun, Ömrünün tüm kalaný, acý, çileyle dolsun, Öyle vuslat gelsin ki; tende her zerre gülsün, Kenan’lý o Yusuf’a, çok koþtum ben sevgili…
Tarihte ki sevdalar, hiç kalmalý yanýnda, Kloopatra Nil’de, yanmalý aþk kanýnda, Buðulu gözlerinde, leb gülmeli sonunda, Düþünmeden yarayý, pek deþtim ben sevgili…
Sebebin Mevlâ bilir, niye diye sorulmaz, Bu gelen Hâk’tan denir, asla taviz verilmez, Seven kalbe, gönüle, destursuz ca, girilmez, Aþkýn badeleriyle, hep hoþtum ben sevgili…
Þiirlere konu ol, nakýþ nakýþ, gül aç sen, Tekrar gönlümü kazan, gül aðacý deðilsen, Yerden tek tek toplarým, sýrça olup daðýlsan, Tuna’yla birlik akýp, bil taþtým ben sevgili…
Ýstanbul þehri güzel, nasýl coþar bilirim, Ben ki o Ýstanbul’un, bakýþýna ölürüm, Her gün yirmi dört saat,hep Ýstanbul solurum, Þu Tunay’la bendimi, sor aþtým ben sevgili…
Lüzumsuz’um ne dersin, tarih yazar mý aþký, Her zaman hazýr durur, sevene gönül köþkü, Çok þeyler anlatýyor, gözlerinde ki kuþku, Sanýrým senin için, bir taþtým ben sevgili....