seviye de biliriz
seviþe de biliriz
dert etme…
sen gece
tanýmýný
sesi kaybolmuþ kudret diye yaptým
ilahi kasýk seremonisi açýk pencereden süzülürken bu þehre
inleðen naðmelerdi
derine deðdikçe mýzrap
kimi þiþeden içerdi
kimi dertten kimi de kederden
ve sustuðu gýybet kýrýntýlarýnýn masada ölüsüne
senin sükûnetineydi hevesim
sesini sabýkaladým
huyundu belki
belki oyun
inatla gösterdin iki yüzünü
güzel bir yüzü istismardý benim tesellim
eskiler söyler
üzerinden çýkartýrken ihaneti
atma kuyulara
katlayýp koy bir kenara
ihtiyacý olan nasiplenir
bakarsýn sevap kazanýr
sonra ve öncesiz olarak sevmek için
hep baþka biri olmak için
göz bebeklerin
sen hece
tanýmýný
sözleri dul býrakan diye yazdým
o doyumsuz nefretin tespih tanesi büyüklüðünde
aþk’ýn keskin kýrbacý vurgulanýyor
çoðalýyor bir sývýnýn içinde
çizdiði yol haritasý tende
nehir kollu yalnýzlýk çaðlýyor
kesikler tamamladýkça kabûlümü
sesinde yetim sevdalarý yalýn bir býçak
kaç kez daha bölersin ki
tam ortasýndan yarým cümleleri
huyundu belki
þimdi sonun
suyuna gidiyorum iþte
geliyor musun…
alicengizoyunu
(…bildiðim bir yerde büyük ve itinalý kalp taþlarý var…)