...
annem neden her gittiðin yere onu da götürüyorsun diyor
-bilmiyor ki korktuðumu-
bir cadde düþün Lucien
hangi þehrin olursa olsun ya da hangi mevsimin
o cadde seninle
o mevsim
begonville
boylanýr
seni kalbimde götürmek
ne zahmetsiz yolculuk
gözlerim gözlerine ama-
de/
ellerim ceplerime
avuçlarýmýn arasýnda dün
bu aþktaki tek ah
elhamdülillah
-adamým-
evet! Henüz aðladým
-gittikçe- unutulan masallar gibi
puslanýyor hayalin
yabancý bir þehirde
korkulu rüyalarýn en umulmadýk yerinde
bir rehberi olmalý insanýn
aþktan baþka
hangi lisan acýlarý slow bir þarkýyla tercüme edebilir
omzunu yumuþak bir yastýk gibi sunup
-hala bana yýldýzlarýn kavalyesi kim diye sorman ne tuhaf-
yalnýzlýk ve sessizlik
annem yine alnýmdan öperek uykuya gönderiyor beni
-bilirmiþ gibi bize armaðan edilen kader evini-
bu aþktaki bütün caddeler
o eve açýlýyor Lucien
bizi bir rüzgar bitirebilir, çarpýnca kapýlarý
adýmýz düþer ve silinir
ölürüm sonra gittikçe sesi kýsýlan bir þarký gibi
neden korkuyorsun diyor annem
insan severken hiç
-ölebilir mi-
soulmate
kuþ adasý