...
bu þehrin güvercinlerini aþkla evcilleþtirdim
onlara seni anlatarak...
kýrmýzý ayaklarýyla
bir güvercin eþlik etti adýmlarýma Lucien...
cadde boyu
nasýl bir þey bilir misin bir kuþla yürümek
gözü yaðmurlu kentte
-anlattý iþte-
saçlarýndan bir kaç beyaz toplayýp
bir öyküye yuvaladýðýný
üþürsün sen yaðmurda biliyor/lar
ellerim sayýp kanatlarýný -çenendeki çukura güneþ býraktýðýný-
öptüm sonra onu
gagasýnýn en sivri köþesinden
kokun karþýlýðý
ah Lucien
aðustos yaðmurlarý
ve kuþlarýn kanatlarý bana dokunuyor
bulutlarýn gözlerine mendil
kuþlarý göðsüme bastýrasým geliyor
bu içi su almýþ bir resimde boðulmak gibi
dün annem uçarken uyuyan kuþlardan bahsetti
sen hangi uzanamadýðým ebabilsin
bir kýrlangýç aldatmasý olmalý
sýrtýmý okþayan rüzgar
beni en iyi yaðmurlar anlatýr
ve seni kuþlar
sahi sen hiç güvercin ýslýðýnda yürüdün mü
bir kafesin çiçekli avlusunda
iþte gök ve yer bu kadar
özendikçe göðe
paslý teller kalbimi týrmalar
içimde ölüm kudurur
sen ebabil kadar yýldýzlara
ben yaðmur gibi topraða mahkum
iþte Lucien
bizi ancak ya güvercin öpücüðü
veya ihtiyar yaðmurlar
bir þehirde
- bir þiirde buluþturur-
de_soulmate