Bir kýrlangýcýn kapmasý gibi havada sineði, Bizim de bin bir rayiha yakalar burnumuz. Bu dersiniz, yaz gecesi esintisi kumsalda; Denizden yükselen yosun kokusu ve tuz.
Ay ýþýðý gibi yürür evden eve akþam sofrasý; Kiminde sarmýsaklý cacýk, kiminde taze fasulye! Mangalda levrek, etli bamya, biber dolmasý... Gece balkonlarýný dolaþýr en son, çay ve kahve!
Bazý kokular genze vurunca aðýrdýr, anlarsýnýz; Bir çürüme var belli, bir netameli ihmal ortamda. Meselâ ihanet kokusu, zulüm kokusu savaþta arsýz; Sahilde oynarken çocuklarý ebeleyen bomba!
Ama en aðýrý kokularýn, Ölürken çocuklar, Yaz keyfini süren dünyanýn, Aldýrmazlýk kokusu! Sosyal Medyada Paylaşın:
Abdurrahman Günay Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.