gün doðmadan
alacakaranlýk daðlardan geçmeli
mor bir düþe yaslanmalý yýldýzlar
kül tadýnda aðzým, saçlarým ay pembesi
susun! biraz daha…
susun! yosun tutan mezarlar
suskunluðunuz kadar soðuk olmalý yol-um
beklemesin
pencereler sardunyalarý, sýska serçeleri
kar masalý yaðýyor sokaklara çocuklar oynuyor uzaklarda
henüz yanmadý ipek yüzleri
annem kokuyor dudaklarý
gün doðmadan
aynalý ladinler uyanmadan
sinmeden yorgun kentlerin tozu kanatlarýma
çocukluðumu sýrtlayarak, patika yollardan sekerek
rüyalarým ceplerimde
hayal kýrýklýklarý acý keder geride
çýlgýn bir uçurtmanýn ipini göðüsleyerek
yýkmalý duvarlarý yýkýntýlarý tekmelemeli
sevdiklerimi, anýlarý, beklentileri
tüketerek
isterse inkar etsin dünya
hücrelerimi, kemiklerimi
isterse toprak çürütsün dilimi sözlerimi
üzülmem geçmiþe
kalbimi fýrlattým
ruhum yanmalý ýþýða
gelecekten
tanýdýðým bir ses çýnlatmalý gökleri
köpük köpük bulutlarý daðýtmalý
gülen gelincikler, güller dokunmalý
yaðmurlar aðlamalý …
üzerime…
ayþe uçar
24-07-2014