herþey güzeldi biz çocukken
insanlar, mahallemiz, sokaklar..
komþular kapý önünde otururdu, akasya aðacýnýn gölgesinde
þehre annemle inerdik, sultan daðýna çoluk çocuk
salatalýk baþka kokardý, domates baþka
çamaþýrlar lavanta
yaðmur yaðar toprak kokardý þehir
güzeldi yani her þey
denizi bilmem..
deniz yoktu büyüdüðüm yerde
çayda öðrendim yüzmeyi mayosuz
boyumdan büyük iþlere kalkardým
mesela babamýn bisikletine
bacakarasý binip kaçardým
bi keresinde komþu teyzeyi çok kýzdýrmýþtým
canýndan bezmiþti herhalde
etmiþti en kötü bedduasýný ’eskere gidesice’
yine bildiðimi okurdum da
öfkeye gülüþ katmayý onlardan öðrendim.
gaz lambasýnda okurduk cin ali öykülerini
piþerdi aþýmýz gazocaðý ateþinde
kestane kokar mýsýr patlardý sobamýzda
salça sürülmüþ ekmeði bal eylerdik
düþmanlýðý bilmez
kýzlý/erkekli oynardýk kardeþçe
gece bekçileri vardý mesela
sohbet arasý çaylar içilirdi sokak lambasýnýn altýnda
bekçi arada varlýðýný öttürürdü
çöp arabalarý motorlu deðildi
kent, insanlarý gibi tertemizdi
yoksuldu ama gülümserdi insanlar
þeker daðýtýrlardý çocuklara kandillerde
erik-ceviz çalardýk bahçelerden de
çalýnacaðýný bilmezdik düþlerimizin
bilmezdik bir gün kaybolacaðýný gülüþlerimizin
...
herþey bir anda bozulmadý yavaþ yavaþ söndü ýþýklar
önce yapýlar çoðaldý, evler birbirinin üstüne bindi
insanlar birbirinin sýrtýna
sonra seralaþtý hayat, genetiðimize bencillik giydirildi
kentler böyle gri deðildi, insanlar asmamýþtý suratýný
...
þimdi aynalar kýrýk..
baktýðýmýz yüz bizim deðil
kime baksak yalnýz, kimi görsek kederli
çocuklar çocuk deðil..
domatesler hepsi ayný boy tezgahlarda
tek tipleþiyor hayat
iþinden evine, evinden kendi içine
bulutsuz griler
yeþili azalmýþ bir dünya
grileþtikçe koyulaþan gökyüzü
kuþlar da terkediyor bizi
soðudukça soðuyor iliþkiler
her þey yapay, gülüþler bile
kanadýkça kanýyor yaralar
boyunduruk var sanki boynumuzda
tutsak gibiyiz
ya da dolap beygiri, bir döngünün içindeyiz
zincirlenmiþiz ayaklarýmýzdan
zulmün elleri boðazýmýzda
görünmez bir pranga bizi baðlýyor
ekmek aslanaðzýnda
mahkumuz adeta dayatýlana
yakýlmýþ köy, bombalanmýþ þehirler gibiyiz kýrýk-dökük
yüzümüz ellerimiz kan içinde
mavi ve yeþil yoksa savaþlar niye
aþk ve sevgi azalmýþsa
yaþamak niye
...
bir umut var hala göðün altýnda
belki varabiliriz mutlu insanlar yurduna
o uzak diyarlara..
çýksa diyorum bilinç aydýnlýða
yýrtýlsa karanlýðýn gözleri
umutlar yeþerse gazze’den rojava’dan
kobane’de yenilse katiller, kýrýlsa zulmün elleri
halklar dönse yüzünü güneþe
yaðmur yýkasa kanlý ellerini þehirlerin
süpürsek sokaklarýn kirini
çocuklarýn aklýndan
sað elimizi sol göðsümüzün üzerine koyup haykýrsak diyorum;
eyy elleri nasýrlý hayat, duyuyor musun..
haydi kalk! bizim bu hayat,
bizim!..
hasaN karaþahiN
13 temmuz 2014
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.En Çok Okunan Şiirleri
RAKI Devrim Gülüşlü Çocuk Toprak, Yağmur, Sen ve Ben Asiwa portakal kokusu sözüm söz Aslı"ma Ekim Günlüğü Sancı Körebe