Yýl gelmiþti 1877’ye, Aylardan Kasým’dý, Fakat benziyordu zamheriye… Tabyalar üþüyordu, her yer donuyordu… Nöbetçi aldanmýþtý, Osmanlý askeri diye… Urus gavuru görev vermiþti, Tam yirmi Ermeni’ye… Bir bir girmiþlerdi içeriye, Boðazdan býçak atmýþlardý her çeriye… Ýþte bu yüzden sessiz, Bu yüzden suskundu Mecidiye… Haber ulaþmýþtý bir çok mevkiye…
Bir ses yükseliyordu Abdurrahman Aða mevkii’nde, Bir sela veriliyordu Ayaz Paþa Camii’nde… Bu selada bambaþka bir hal vardý, Hafýz Osman selayla Allah’a yalvardý… Tuhaftý Osman Bedrettin’in hali, Uyanmýþ, dikkatle dinliyordu ahali… Dinledikçe selayý, Bir endezeye gidiyordu elleri… Herkese bir ürperme gelmiþti, Sanki Erzurumlu iþin ardýný bilmiþti…
Selayý bitiren Hafýz Osman üzgündü, Uzatmadan talkýný, Cenge çaðýrdý Erzurum halkýný… “Mecidiye gitmiþtir, Aziziye bitmiþtir. Gün bu gündür, Bizim için cenk düðündür. Ne durursun Müslüman , Varalým gümbür gümbür, Vuralým; gün bu gündür…” Erzurum; dadaþ diyarý, Hal böyleyken düþünür mü yari… Dýþarýda hava buz keserken, Býrakýrda çýkar sýcak yeri… Atýlýr da, bir daha gelmez geri…
Elleri endezelerde olan ahali, kaptý ne varsa, Kazma, kürek, orak, darha, Karýþtýrdýlar, odalarý, ahýrlarý, Buldular birkaç endeze daha… Onlar yürüdü, Onlar yürüdü, yüzler yürüdü, Ardýndan üçbinler yürüdü, Bilseniz daha kimler yürüdü… Ýhtiyar delikanlýlar, Beli bükülmüþ nineler yürüdü… Aþtýlar tepeleri, sýrtlarý, Sýrtlan sürüsüyle vardý hesaplarý.. Allah güç verdi, Hepsi dere ve tepeleri aþtý. Muhtar Paþa þaþtý… Sayýlarý bilmiyordu kaçtý… Daha arkadan gelenler vardý… Eli kýnalý kýzlar, emzikli gelinler vardý… Anlaþmýþtý Ahmet Muhtar, Artýk burasý gavura dardý… Urus’un yanýnda Ermeni de vardý… Bir emzikli gelin vardý… Ne katundu, Nene Hatun’du… Say ki dirilmiþti Süyünbike, Seðirtiyordu göz yaþlarýný döke döke… Böyle yürekler varken, Bu vatana kim göz dike… O ne katundu, Yüreði dolu tene hatundu… Durabilir miydi, o çaðrýyý duya duya, Sonsuz merhametli olsa da küçücük yavruya… Memleket aðýr bastý, Götürdü býraktý komþuya… O da hesap soracaktý, Tey kutuplardan gelen beyaz ayýya…
Daha kimler yürüyordu önlerden… Eðilmeden taþ eline geliyordu, Her atýþta bir gavur ölüyordu, Üçler, yediler, kýrklar gelmiþti, Hafýz Osman’da onlardan oluyordu… Gebermiþti binlerce Urus iti, Hatice Bacý, Nene Hatun’da olanlara þahitti. Bölük bölük askerde birlikte, Yüzlerce Erzurumlu’da þehitti.. Aziziye’nin arslan kumandaný, Bahri Paþa’da uçmaða gitti. Muþtu oldu, düþman çekti gitti, Bu içkence, bu zulüm bitti…
Kurt Ýsmail Paþa, Ahmat Muhtar Paþa’ya vardý, Her þeyi bir bir anlattý. Gazi Muhtar Paþa, Hafýz Osman’ý 3.Tabura imam etti. Sükuti’nin ruhu sükut etti. Palandöken yamaçlarýnda kaygulanan , Abdurrahman Gazi rahat etti…
Bu anlatýlanlar 93 Harbiydi, Erzurumlu’da harbi mi harbiydi… Bu yapýlan, bu yazýlan dadaþýn Destaný’ydý… 2.Abdulhamit; zamanýn Hanýydý… Mecidiye’de, Aziziye’de ortaya çýkan, Yine Türk’ün asil kanýydý…
Nafi ÇAÐLAR Batur Nafiz Tançaðlar 24 Haziran 2014 Salý 22:33 Aziziye / ERZURUM
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nafiz Tançağlar Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.