fani düş
bahçesinde sarmaþýklar
yaný baþýnda sümbüller papatyalar ile
iki sokak yukarýda ikamet ederdi
eski bir konaktý onun evi
ailesinin tek kýzý oydu
el üstünde büyütülmüþtü
ne de olsa semtin en zengini
rýza beyin evladý idi
can ne ister ise elinde
neyi reddederse kapýnýn önünde
her gün farklý bir sima ile
istanbulun akþam eðlencelerinde
onun için dert gidilmemiþ bir adres
gün içinde rastlanmamýþ bir isimdi
toz pembe dünyaya açan nadide bir çiçekti
solmasý da uzak ihtimaller arasýna yazýlmýþtý
kýsacasý imkansýz ufkunda bir düþtü o
bakmazdý marangozun avucuna
yetinmezdi akþamlarý tek tas çorba için
paylaþýlacak bir ekmekle
bunca tezat içinde
yine de sevmiþtim onu...
kapýmýn önünden geçiþini
farklý düþlerle misafir edip
bambaþka hayatlara yelken açarak
mutluluðu çok kurcaladým
lakin aþka tanýklýðý þüphe olan hayatýna
aþký sunmak latife olacaktý
bu yüzden takvimler platonik halde
onun düþleri içinde mevsim dökerdi
elbet bileni de vardý kara sevdayý
ona vurgun olan bu aklýmý
söz tesellileri ile dizginlemeyi deneseler de
her seferi ayný hüsran ile bitti
o gelin olup gidinceye kadar
muhabbeti çok kez
bu dost meclisine teþrif etti
herþey ile mazimde þimdi
onun hiç öðrenemediði bu aþksa
bende ki hayatýn en güzel yeri...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.