Ezgilerin karanlýðýna sýyrýlýrýz kucaklardan..
önce cývýl cývýl,
sonra mýrýl mýrýl sözler dökülür dudaklarýmýzdan...
Öyledir iþte yavaþ yavaþ anlamaya baþlarsýn,
arttýkça artan, kývamýný bulan acýlardan.
Uçarsýn yüce yüce göklerden,
evsiz topraklar görürsün,
denizleri ise bir hiç çekiþ kadar an/sýzýn.
Yabancýlaþan evin gölgesinde kalýr yârimiz,
ayak izleri kalýr eþikte.
Bir uçurtmanýn eþliðinde el sallarsýn sadece,
öyledir iþte, öyle doluþur belki içine...
An gelir;
Hep ayný günün ateþi vurur sularýna,
gözlerinden mesut kýyýlar geçer kimbilir...
Sýcak göðün kokusunu çekersin,
güzel iklimlere sürükler koku.
Limana sürüklenirsin,
son seferin meþakkatiyle yorgun.
Çocuk tenleri gibi taptaze bakýþlar vardýr,
aydýnlýk kadar sonsuz, gece kadar geniþ...
Kokular vardýr gürül gürül,
duyularý düþünceyi alýp götüren...
Renk sen,
koku ben
ormanýmýzdan geçer seneler
Eyy...!
Hâtýralar adamý
ey beni þâdeden yâr
tapýndýðým adam!
Mest olurum
mahvolurum nefesini içtikçe...
Ciðerimde kanýnýn kokusu var
Ne söylediysek ölmeyecek
birer ulu meþale olacak kalplerimiz...
An gelir;
Vedayla dolu,uzun bir hýçkýrýk eþliðinde
son sýcaklýðýmýzý sarfedip
yanacak aramýzda bir tek þimþeðin feri.
Buruk anýlarla cebelleþirken yüreðin,
cansýz göðsümde el boþa dolanýr
kanlý yürek yok olup bitsin
alev gözlerin yakýp kül etsin!
Þimdi sustuðun heryer,
yaralý...
gittiðin yollar,
kapalý...
Yüreðin sýzlýyor deðil mi?
haydi kül et kalan ne varsa.
Sonra...
Sende gel...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.