en hafif esintide
suyun kýyýya vurmasý gibi
ya da
bir taþýn titretmesi gölü
bu acý
çullandýkça bedenime
kemiriyor yüreðimi
bir þehir geçiyor içimden
düþmaný uyanýk
sularý ölü
bir apartmanýn takýlýyor ayaðý
omuz veriyor çelimsiz bir kulübe
yerde kuru yaprak gürültüsü
bir þehir geçiyor içimden
soðuk ve bomboþ sokaklar
sallanan birkaç aðaç
iki terazi kefesi
fýsýldaþan
biri ille de mizan diyor
diðeri naparsýn düzen
iþte tam burada
rayýndan çýkýyor
boðazýma dizdiðim lokmalar
bir þehir geçiyor içimden
ve iþtahýmý kesiyor
üzerine bastýðým yol
nem kapýyor bulut benden
bir yýldýz düþüyor
asýldýðý yerden
burnumda fýrtýna kokusu
aðýrlaþýyor kaburgasýndan
su alan gemi
bir þehir geçiyor içimden
ardýndan
deniz uðultusu
acýma aldýrdýðý yok
pervasýzca akýyor zaman
bir þehir geçiyor içimden
bir çocuk ordusu
sonra bir kuþ havalanýyor
serçe parmaðýmdan
iki gözüm
iki avuç su