Mavi vaktin birinde
Soðuk bir Salý sabahý
Leylâk kokulu bir sokaktan geçiyordum
Ýçimde aðlayan tebessümün kendini hüzne býraktýðý bir andý
Ve koptu içimde zamanýn çýngýraðýnýn ipi
Ve son karþýlaþmamýz karþýmdaydý
Alaca karanlýkta
Esmer bir duvar gibiydi karþýmda duruþun
Yüzünde derin izlerini taþýyordun mâzimizin
Birkaç kýzýl söz döküldü “lâl” dudaklarýndan
Buðulu gözlerimde katlayýp cebime koydum cümlelerini
Kan kaybetti gidiþinle kentim
Artýk ardýndan
Sen bilmesen de,
Geceleri kaldýrýmlarýma dökülüyor yýldýzlarým patýr patýr
Ahmet Þafak þarkýyý ikiye bölüyor ortasýndan
Bir yarýsý sen oluyorsun
Öbür yarýsý da sen…
Bana kalan sadece hüzün,
Islýðýma ise, daracýk nefeslerim…
Sonra papirüslere mýsralar düþürüyorum bir biri ardý sýra
Uzun mu uzun
Anlamsýz mý anlamsýz…
Ama okunasý…
Okþanasý…
Sevilesi…
Bak ! Kirpiðinin ucundan sarkan tebessümünden
Alýntýda gizli onlarda…
Bak ! bende çekip, giderim
Baþýmý yýkýp omuzlarýmýn arasýna
Düþürüp hüznümün perçemini alnýmýn ortasýna…
Hadi, sevdir kendini incecik bir öksüzoðlan çiçeðinin kýzýllýðýnda yeniden
Ya sür beni yalnýzlýðýn “sen” kokan kentine
Yada çýk gel :
Bir kez daha yara yara Anadolu’mu bir baþtan bir baþa
Bak ! durdu zaman gidiþinin turkuvaz iç çekiþlerinde
Rengi turkuvazdý kokunun
Rengi turkuvazdý yalnýzlýðýmýn
Rengi turkuvazdý avazýmýn: karanlýkta geceyi yaran…
Yâni sendi herþey…
Yalnýzca sen…
Bir bilsen…
süleyman altunbaþ......bafra...28 nisan 2014....saat: 11:48