Mecit Aktürk
* MEZİYET DEĞİL!
Mecit Aktürk

* MEZİYET DEĞİL!


* MEZİYET DEĞİL!

"Oku" ile başlamış, Hirâ’dan kutlu hitap
Kalem tekrardan bîtap; yazmak meziyet değil.
"Şerîk"i yasaklamış Yaradan; nurlu Kitap!
Putlardan edinip Râb, azmak meziyet değil!

İndik ana rahminden; yerküre "er meydanı"
"Dostun kim, rakibin kim; Rabbin kim? İyi tanı!
Gelipte kündelere sevindirme şeytanı
Şanı Yüce Sultan’ı, üzmek meziyet değil!

Âlimin vazifesi, âcizi Hakk’ka dâvet
Amelin zâyi olmaz; zannetme boşa gayret
"Sermâye" densin varsın "yalan, iftira, gıybet"
Sen dilini ayar et! Bozmak meziyet değil!

Dizginle azgın hırsın dünyevî telaşını
Ye’se düşen kaybeder nefsiyle savaşını
Bir fırtına esmeyle çatma hemen kaşını!
Sabreyle, eğ başını; kızmak meziyet değil!

Takvimler feryâd ile günü güne eklerken
Akrep ile yelkovan zamanı sürüklerken
Azrâil baş ucunda emâneti beklerken
Secdeler "diz cök" derken, gezmek meziyet değil!

Hakikat güneş gibi; kör olsa bulur insan!
Can kafeste kuş gibi! Gün gelir ölür insan!
Kim âlemin sahibi? Düşünse bilir insan"
Âciz kalsa da lisan; sezmek meziyet değil!

Daldırmadan sözümü miskal miktarı kire
Işık tuttum gerçeğe; kabre, Münker, Nekir’e
Doğruyu dedi diye dokunmayın fakire
Nefsimi serdim yere; ezmek meziyet değil.

Mecit AKTÜRK
Berlin, 18.04.2014

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.