-þiirler ikiye ayrýlýr
yirmi bir eylül’den öncesi
ve sonrasý-
I.
tüm ç/aðlayanlaradýr þu kelam
aðlamayý býraksýn en hýrçýnýnýz
ben ellerimle bugün
kara gözlü bir gül diktim
o ki
Sezai’nin baþkenti aziz Gülce’nin
en bâkire gülüne benzer
aþk
bîþuur insin imtihan-ý âzâmýydý
ve asil daraðaçlarý kuruldu þairlerin ütopyalarýnda
muhacir kýzý
sen geçtin vespayla tüm petersburg sokaklarýndan
kaldýrýmlar þaþkýndý
lambalar utangaç
bende iki kelimeli s/ayýklamadýr ismin
zamana da aþk olsun seni getirmeyecekse sekiz mevsim
tut ellerinden feraceli kýzlarýn
anlatsýn bizi beynelmilel peyzajlardaki kapalý tonlar
mevlevîler gibi dön aurasýnda aþkýn
çocuklara bir þey söyleme
bizi hiç bilmesinler ne olur
Kûn emrine kulak kesilmiþ aminlerden
marjinal bir buket yaptým sana
II.
gül
çay
ve kalem
cam kenarýný en çok
þairler sever azizem
istasyonlarda on sekiz yaþýna gömülmüþ nice yolcular
ve ellerinde soðumuþ bir el sýcaklýðý
birilerinin gözlerinde kýrk sekiz aya sýðmýþ
birilerinin gözleri
“o mahur beste çalar
müjganla deðil
selcenle ben aðlaþýrýz”
Van Dyck kahverengisi yapraklar eþliðinde
yere düþen kýrýlmýþlýklarýmýzý toplayalým mý beraber
ve kanasýn ellerimiz
mâsivâdan habersiz
özlemlerin tümü sanadýr
sanadýr tümü sevmelerin
Küllî iradenin ikramý bana mahçup tebessümün mehru
ölümüm ki
kirpiklerinin birbirine deðdiði yerde gezer
...
..
.
kiev
ikibinondört