yalnýzlýk,týpký uyurken gördüðümüz kabus gibi içimizi titreten ve bizi her an kendi endiþesine sokan kökleri derin bir senaryoydu. hani düþersin ya bir bataklýða ve sonra çýkmak istersin, oysa ayaklarýn balçýðýn urgan örtüsüne çoktan batmýþtýr. her çýrpýnýþ seni biraz daha ölüme sürükler,yaþama deðil.
yalnýzlýk boynumuzda taþýdýðýmýz soðuk bir giyotindi. her gece kesik düþlerimizin intihara soluklanýþýný en ince damarýmýza kadar hissettirirdi bize ki biz çýkarmak istedik yaþamak için ne olursa olsun kurtulmak istedik bu urganlý örtüden..
lakin yalnýzlýk bir zincir gibi ellerimizi ve kollarýmýzý kendi kelepçesinde kendi yazgýsýna doðru götürüyordu. ve bu yazgýnýn içinde her an bocalamak diye bir þey vardý sekip düþmek ve hiçbir zaman kalkmamak,ölürcesine...
nisan/2014
Sosyal Medyada Paylaşın:
roman21 Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.