bu arada "-hadin mesel söleyelim" denir mesel dedikleri; masal, hikaye, “-aslý var-yok, Allah bili(r)” diye baþlanýr söze bulmaca, bilmece ama sonuçta eðlenilir
"bir evde; bi gocaðarý, bi garý-ðoca iki ðýz, bi o(ð)lan"
falanca, filanca diye bilemediler mi "-kimin evi hadi deyvi" “-nereyi verecen” “-sen nereyi isdeyon” “-köy, möy istemen, þeer verecen”
taraflar; kýyasýya bir pazarlýkla büyük þehirleri isterlerdi sevdiklerinin olduðu þehirleri bir de bildikleri, gördükleri abilerinin asker olduklarý yeri; Hozat, Polatlý, Posof, Hasdal, Kýrklareli
karþý tarafdan sevdiklerinin olduðu yeri kaptýrdýklarý þehirleri geri isterlerdi, zor bilmece sorarlardý görmek istedikleri yerleri geri alýrlardý, þamata sürer giderdi
baðrýþ-çaðrýþ arasýnda ta ki yorulana yanlýþ evler sorulana kadar “-bi evde bi çocuk” gelde çýk iþin içinden en son cevabýn “-cami evi” olduðu çýkar öteki hiddetle baðýrý “-Yakýp Hoca?” “-o dün köyüne getdi daha gelmedi” “-asgere mi ðetdi millet nerden bilcek” etraftan doðrularlar “-iki ðündür ezeni Kabýþ Musa okuyoru ya” “-Yakýp Hoca olsa da Musa okuyo” sürer gider kaybedenin itirazlarý
bir baþkasý “-bi evde iki garý?” bütün köy taranýr yok Allah yok “falancalar” “-ý ýh” “filancalar” “-ý ýh” cezasý ödenir, kim peki “falancalar” “-iki garý tamam da ee sen bi adam demedin ki” “-.ikdir et canýýým onu da mý adamdan sayýyon” “-olu mu caným ne demek” “-yau ha varlýðý ha yokluðu ona filen, mendil deye burnumu silmen ki olsa da olu olmasa da mosulamazýn teki”
orada akrabasý ve sair yakýný olan varsa ya hiçbir þey olmamýþ- denmemiþ gibi yapýlýr ya da kahkahalar atýlýr
“-sizin iki daðýnýz var, bizim beþ” “-birini saylamayýz yannýþ sormuþsunuz” “olsuunn” “-amaan neyise, boþlan þunu dedeniz mesel deyvicek seseinin kesin de onu dinlen” ….
“-ee hadi gari dede ev bireþ sen de” "-eveli bi varýmýþ, bi yoðumuþ pire berber iken, deve dellal iken ben anamýn beþþiðini þýngýr mýngýr sallar iken anam düþtü eþikden bobam düþtü beþikten" demeye galmaz çocuklar itiraz ederdi “-boba beþþigden düþer mi yaa” “-mesel bu deyen böyle demiþ, goyan böyle gomuþ
biz, biz bizidik otuz iki gýzýdýk ezildik-büzüldük bi araya dizildik”
“-eyi, çok dürüst bi adam sefaletden býkmýþ, biðün bi hýrsýzýnan garþýlaþmýþ, Allaha yarar bi iþi yok öksüz-yetim bilmez, beynamazýn teki, münafýðýn önde ðedeni
emme bakmýþ; hýrsýzýn durumu kendi halinden oldukca eyi yediði öðünde-yemediði arkasýnda kendi durumu demiþsin cümle alem biliyo Mýsýr’da “Saðýr Sultan”a malim
“-yau sabahdan aðþama rýzýk uçu didinen, çoluk çocuðunun nafakasýný temin etmeye çalýþan ilerde baþýna bi dert gelir deye çoluk çocuðunun nafakasýndan kesip emek verip üþ guruþ gazanan, guruþ guruþ irkiltmeye çalýþan adamýn, malýný nasýl çalar insan, nasýl boðazýndan geçer de nasýl çoluk-çocuðuna nasýl yediri” deyince
“-demek ki bana nasip olcaðmýþ, ona deðil de kader diye bir þey var” rýzýk meselesi kýsmet böyleymiþ nasip buyumuþ atmýþ savurmuþ vizdaný ýrahat yan gel yat”