Gazoz kapaklarýndan tencerem, tavamý Mozaik taþýndan ayaksýz masamý Kibrit çöpünden çatal ve kaþýðýmý Atladýðým ipte takýlý kalan ayaðýmý Uçurtmamýn kuyruðuna asýlmýþ umutlarýmý Duydun mu? Masum çocukluðumu borçlusun bana Benimde bir ihanet borcum var sana…
Ýçimde yeþermeye çalýþan duygularýmý Kumlarýn sýcaðýnda buharlaþan nemli tenimi Yüreðimin hislerine ilk çýrpýnýþlarýný Ayaklarýma vuran dalgalarýn sesini O dalgalarda kaybolan hayallerimi Duydun mu? Yaþayamadýðým gençliðimi borçlusun bana Benimde bir ihanet borcum var sana…
Gökyüzünde uçan kuþ kadar hafif omuzlarýmý Tökezlemeden seke seke giden bacaklarýmý Her yükü kaldýrýp doðrulabilecek belimi Ruhuma can veren sonsuz düþlerimi Saðlýk pýnarýnda çaðlayan bedenimi Duydun mu? Yitip giden yýllarýmý borçlusun bana Benimde bir ihanet borcum var sana…
Katlandýysam her türlü cefana Sesim çýkmadýysa eziyetlerine Özgürlüðümü alabildiysen elimden Vardý bir amacým, mücadelem Sonuçta o gün geldi çattý Sen kazandým saysan da Bendim kazanan aslýnda Duydun mu? Sel olup akan gözyaþlarýmý borçlusun bana Benimde bir ihanet borcum var sana…
Bir caným var alabileceðin Buyur, onu da al gücün yeterse Eski hükmünü sürmeye çalýþman nafile Ne sen eski sensin, Nede ben, eski ben Çok sular aktý gitti bu köprüden Yok, artýk þimdi eyvallahým bile ortada Duydun mu? Yok, ettiðin bir ömrü borçlusun bana Benimde bir ihanet borcum var sana…
Sanma ki çok uzaklarda Ha bugün Ha yarýn Belki yarýndan daha yakýn Ölsem de iki elim hep yakanda… Duydun mu?