Sorma "nasýlsýn? " diye; inkâr etsem nafile
Gözlerim sele durdu, gönlüm acýyý tattý.
Bilmem var mý cihanda firaktan beter çile
Mutluluk dedikleri üç günlük saltanattý.
Saltanattý yýkýlan, tahtýmdý yerle yeksan
Daha sitem etmeden felek kaþýný çattý.
"Bak, yaz geldi! " diyorlar, neyleyeyim sen yoksan
Bir teselli umduðum anýlar dahi mattý.
Mattý, gönül bahçemde mevsimlerin baharý
Umudum vurgun yemiþ, âdeta bir meyyitti.
Göklere yükselirken feryâdýmýn buharý
Kasvetin kirli eli uçurumlardan itti.
Ýtti hiç acýmadan, son arzumu sormadan
Vakit, aðýtlar yakýp, aðlanacak vakitti.
Kader "gömelim" dedi, "daha fzla yormadan"
Yaþamak taksit taksit, ölüm ise nakitti.
Nakitti bu hayatta hüzne dair ne varsa
Dost bildiklerim bile vurdumduymaz, rahattý.
"Gör! " dedi kör talihim, "gerçeði", sarsa sarsa
Gülerek doðan güneþ, sen gittiðin gün battý.
Battý tüm gemilerim gözyaþý girdabýnda
Küskünüm kaderime; beni kýrdý, incitti.
Yine de "AÞKIM" dedim, ardýndan, gýyabýnda
Son nefeste son sözüm "BÝRTANEM" diye bitti...
Mecit AKTÜRK
Berlin, 28.03.2014