Novella:
Biliyor musun evlât
Âþk renkli kelebek gibidir
Uçar ve konar
Aniden ve bilmeden
Nereden gelip nereye gittiðini bilmeyen renkli kelebekler
Sende nereden gelir nereye gidersin
Unutursun
Bir gün bir de bakarsýn kelebek olmuþsun
Rengârenk...
Sen hiç renkli bir kelebek olmuþ muydun ki evlât?
A y r ý renklerde
Zaten a y n ý renklerde olmaz evlât
Olmaz
Hep ayrý çiçekten çiçeðe konar kalýrsýn
Papatya, yasemin, gül
Sümbül
Sonra akþam olup gün bitecek diye korku baþlar evlât
Ýllâki evlat
Ýllâki
Biri gül de kalýr
Biri sümbül de
Âþkýn gözü yaþarýr
Ýnan bana evlat
Âþk aþk diye yorulup durma boþuna
Az sonra gün bitecek
Bütün kelebekler gibi senin de saatin gelecek
Þimdiden yaralarýna bakýp yaralanma Allah âþkýna
Saklansana þu asma altýna
ÞÝÝR:
Âþk renkli kelebekler gibidir
Baharýn gelmesini zor bekleyendir
Çiçeklerin açmasýný kendisi için isteyendir
Solarken kefene beraber sarýlalým diyendir
Uçarken kambur olup sevgisini kimseye göstermeyendir
Yerdeyken uçan balona benzeyendir
Âþk
Bir asker edâsýyla kýyýya yaklaþan martýyla göz göze gelebilmektir
Karýnca yuvalarýna Dünyadan haber iletmektir
Hayalet varmýþ gibi bir yerlere saklanabilmektir
Okyanustan su almaya gidiyorum diyebilmektir
Elini bir köpeðin gözüne kapatýp saklambaç oynayabilmektir
Hýzlanabilmektir Rodrigo’nun Konçertosu çalarken
Ya da tepinebilmektir aðýr bir müzikte dans ederken
Âþk
Gece olmadan bir köprüden geçebilmektir
Altýnda çeþit çeþit balýklar oynaþýrken