dökülüyoruz sulardan
mevsim bataklýk mevsimi
ayak týrnaðýmýzdan saçýmýzýn teline çamur
yuvarlanýyoruz boþluklarda
gözbebeklerimiz ki! onlar yaðmur ormanlarý
çürüyen sümbüllerden, güneþin ýslak kollarý kadar suçlu
gayrý dikiþ tutmaz bu habis yaralar
fecrin gerisinde batýk hayaller
yeraltý þehirlerinde gölge savaþlarý
bin kez vurdular su kuþlarýný, gök usandý, toprak utandý
duyduðumuz çýðlýk þeytan hapþýrmasý
ve yüzümüze sýçrayan bu kan
ah!...
ninnileniyoruz
uðursuz vakitlerin kucaðýnda
yolumuz feryat figan, kalbimiz kör topal
sen beni öteliyorsun, ben seni, biz olamadan
öfke çoðaltýyor sýkýþan kaburgalarýmýz
kasýrga süngüsü kirpiklerimiz
sessizlik saðýltýyor dillerimiz
gayrý güneþ çekilecek doðduðu sabahlardan
savrulacak günah çiçekleri evrenin bilinmez koylarýna
sökün sökün göç yolunda kanatsýz ruhlar
yolunacak saçlar, soyulacak hücrelerden tensel sýzýlar
bilin ki! yokluðun ötesinde cennettin ýrmaklarý
tanrýnýn ýþýðý silinecek asumandan
fantastik avuntularýn uzaðýnda korkunun tiz çýðlýðý
fonda melek dualarý olsa da faydasýz
uçurum aðzý, her yolun sonu
bahçelerinde ateþ kuþlarý
yedi kat yerin dibinde cehennem saraylarý
alevle palazlanan gök, turuncu güneþlere gebe
is bulutlarýnýn gözlerinden fýþkýracak külden nehirler
sonsuz bir acýnýn alâmeti parlayacak
siyahý alýnlarýmýzda
mahþerin dört atlýsý-
koþturacak cisimsiz adýmlarýmýzý
ve cehennem süvarileri toplayacak kopan baþlarýmýzý
nâr-ý þelalelerden saçýlacak kývýlcým gülleri
sallanacak kalplerimiz boþluðun zifiri aynasýnda
ölüm üstüne ölüm muþtulayacak
alev püskürten zebâniler
.........
yine -
de son bulacak sonsuzluk
bitimsiz bir aþkla uyanacak gönüller
gök uzaklaþacak yelkýran gecelerinden
yýldýz yýldýz yaðacak karlar
ve
bir deðil, beþ deðil, on deðil sonsuz ýþýkla...
nurâni bir serinlik hohlayacak puslu dünyamýzý
tanrýnýn sesi son kez yýkayacak günahkar ruhlarýmýzý
dudaklarýmýz sýmsýký göðün göðsüne asýlmýþken...