Rahmet yaðmayýnca ne etsen boþa
Toprak çorak, güller, dikilmez olmuþ.
Yürekler kaskatý, dönüþmüþ taþa
Gözlerden öfkeler sökülmez olmuþ.
Kargalar pür dikkat, tam saha siper
Çiftçinin yüzünde iz yapmýþ keder
Mahsule bu yýl da dur demiþ kader
Tohumlar tarlaya ekilmez olmuþ.
Yaprak yaylasýnda hazandan iz var
Sabýrla bekledim gelmedi bahar
Bir çýkýþ aradým, dört yaným duvar
Umut naza yatmýþ; çekilmez olmuþ.
Aðýzdan çýkanlar aðulu oktan
Kavgalar çoðu kez hiç yere, yoktan
Korkarým hak ettik zilleti çoktan
Barýþa hoþ gözle bakýlmaz olmuþ.
Teselli aradým, yoktu rüþvetsiz
Bir tek ihanetti; beleþ, ücretsiz
Kalp gözü kapanmýþ, kul basiretsiz
Namussuz utanmaz, sýkýlmaz olmuþ.
Bir zamanlar bizken tarih için þan
Tefrikaya düþtük, soldu kehkeþan
Acýlar tarifsiz, mazlum periþan
Zalimin bileði bükülmez olmuþ.
Dillerde beddua; en gözde azýk
Ne hâle düþmüþüz; VATANA yazýk!
Ýbadet ihlassýz, niyetler bozuk
Þeytanýn otaðý yýkýlmaz olmuþ.
Hitaplar kabaca, ricâ emirli
Kime sorsan haklý, sabit fikirli
Dualar gönülsüz, avuçlar kirli
Günahlar tövbeyle yakýlmaz olmuþ.
Yunus unutulmuþ, yol evliyâsýz
Bakýþlar buz tutmuþ; fersiz, ziyâsýz
Rahmân’ýn önünde artýk riyâsýz
Huþuyla, vecd ile çökülmez olmuþ.
Dert öyle bir dert ki çekilmez olmuþ...
Mecit AKTÜRK
Berlin, 29.12.2013